Bizim Antepçe de halk dilinde, Mehmet yerine Mamet derler.  Mamet her şeyin üstesinden gelen, aslında bir delikanlıdır. Her yerde dayıları olduğu için Mehmetler şanslı olanlardır. Ülkede ne kadar kör, sağır, dilsiz Mamet varmış.  Kafasına vur elinden ekmeğini al. Koltuğunun altına karpuzu ver yeter ki, koş oğlum Mamet kömür madenleri seni bekliyor.

Koş oğlum Mamet, tekstilde işçi lazım, inşaatta ağır beden işçisi, tarlada ırgat gerek. Koş oğlum Mamet, asayişi kollamak için polis, vatanı beklemek için asker, davarları yaymak için çoban, mahkumları beklemek için gardiyan lazım.

Koş oğlum Mamet, ağaların siyasi partilerine üye gerek,  meydanlarda çalışmaya,  miting alanlarında bağırmaya alkış tutmaya, kalabalık oluşturmaya adam lazım. Koş oğlum Mamet, partimiz iktidar olsun sana da bir yer açılır. Çalışman için, sakın adaylığı aklına getirme çünkü paran yok.  Biz ne verirsek sen onu kabullen ye iç Allahına şükret biz senin yerine her şeyi hallederiz.

İşte bak oğlum Mamet sen çalışır çırpınırsın. Ağalar döşek üstüne döşek koyup keyif çatarlar. Sen kolunu makineye kaptıran işçi,  sen inşaattan düşen ameleye, kendine niye dikkat etmedin. Ağaların başını ağrıtıyorsun. Sen polis Mamet neden, vatandaşı n toplanmasına müsaade ediyorsun. Copla  gaz sık. Teröre kurban git önemli değil, şehitler ölmez vatan bölünmez.

Asker Mamet sen vatanın bekçisisin, bu vatanı sen bekleyeceksin, vatana karşı sinsi plan içinde hareket etmek isteyenlere, üstlerinden emir almadan bir şey yapmayıp göz yumacaksın.

Haydi, asker ve polis Mamet, ülkeye ve iktidara kafa tutanlar var. Bunları sindirmek senin boyun borcundur. Çünkü sen halkın ülkenin çocuğusun. Şehitlik mertebesi senin kaderinde var. Direk cennete gideceksin. Başınız ve vatan sağ olsun. Din adamları uyarıyor. Şehit ailelerini sakın ağlayıp feryat etmeyin, sonra cennete gidemezler.

Ya birde Mehmetler var. Paraları çok. Bedel yatırırlar. Dayıları var, amcaları var. Babaları var. Onlar on bir aylık doğmuşlar analarından her şey onlar için. Sakın bunları söyleyip dile getirme, çünkü her şey onların hakkı günaha giresin. Din adamları uyarıyor.

İşte şu an ülkede yaşananlar ve Mametler ile Mehmetler arasındaki fark. Ancak her nedense, vatandaşa gelince yok. Kendilerine gelince her şey çok güllük gülistanlık…  Ama; bunlara alkış tutanlara ne demeli? Tıpkı çıkıp eline beline sağlık diyenler gibi bir kereyle bir şey olmaz yayıldı, gidiyor.

Asker ,polis şehit olur işçi, işsiz kalır. Emekli acından ölür. Bunları savunmak yasak. Siyasi bir partide değişiklik için kurultaya gidilmek istenir olmaz. Yeni gelenler iktidarla ters düşer. Engelleyin. İşte bütün bunları görüp yaşarız. Ancak konuşmaya ve  savunmaya gelince, kör sağır dilsiz oluruz.

Hâlbuki yükün altında ezilen, ciğerleri yanan, çocuğunu ıssız sokaklardan evine götüren babanın çocuk geçerken bir şey görür, isterde alamam diyerek, hırsız gibi saklanarak evine gidişi. Pazar yerinden pazarcılar gittikten sonra, yerlere atılanlar arasından yenecek durumda olanları ayıklayanlar.

İşte hepside şu an bu ülkede mevcut. Ancak sesiz ve acımazsızlığın kurbanı olmuş. Sahipsiz kalmış bir toplumun, kendisini feda edişi gibi. Koş oğlum Mamet koş anca varınsın,sana vaat ettikleri cennete. Çünkü oraları da parsellemişler ağalar beyler.