Değerli Dostlar,
Geçen yazımda Olumsuzluk Diyeti’nden bahsetmiştim. Bu konu üzerinde biraz daha düşünelim istiyorum; Zira konu direkt sizin hayat kalitenizi etkilediğinden oldukça önemli, üzerinde ne kadar kafa yorsak az.
Önceki yazımda Olumsuzluk Diyeti’nin başlangıç aşaması olarak “çatışmalardan uzak durmanızı” önermiştim. Özellikle sorumluluk bilinci yüksek insanlar herşeyi çözmek kaygısıyla çatışmaları da çözmek için hemen kolları sıvarlar ve bir anda kendilerini dizlerine kadar çatışmanın içinde buluverirler. Bu durum beraberinde kişide mutsuzluk ve memnuniyetsizlik yaratır. Dolayısıyla önerim çatışmayı gördüğünüz anda arkanızı dönüp gitmeniz yönünde idi hatırlarsanız.
Şimdi arkamızı dönüp giderken hangi yöne doğru gideceğimize karar vermeliyiz. Zira çatışmadan kaçayım derken kendimizi çözümsüz sorunlar yumağının yarattığı problemlerin içerisinde oraya-buraya savrulur halde bulabiliriz. Çatışma ortamından çıkınca gidilebilecek en doğru adres “seni olduğun gibi seviyorum ve sen harikalar yaratıyorsun” diyen insanların olduğu yer.
Bir örnek verelim, durumu hayal etmeye çalışalım. Yeni bir iş yeri açıyorsunuz. Her detayına son derece önem verdiniz. Dekorasyondan tutun hizmet kalitesine kadar her şey için gece-gündüz bizzat çalıştınız. Açılış günü yaklaşıyor. Açılışa kimleri davet edeceğinizi düşünüyorsunuz. İşte tam bu noktada açılışa mutlaka ve mutlaka sizi olduğunuz gibi seven, ufak ayrıntılardan dolayı negatif yorumlar yapıp sizin bu en heyecanlı gününüzde canınızı sıkmayacak kişileri davet edin. Neden mi? Bir mekanın, bir projenin, bir girişimin, herhangi bir oluşumun enerjisi onu çevreleyen insanların enerjileriyle şekilleniyor. Herhangi bir mekan boşken enerjisiz ve nötrdür. Mekanın enerjisini yaratan, içindeki kişiler ve objelerdir. Mekanınızı ne kadar pozitif enerjiyle doldurursanız mekanınız için yapılacak yorumlar da o derece pozitif olacaktır. Bu özellikle yeni açılan mekanlar için müşteri çekmenin birinci yolu.
Bu örneği hayatınızın her alanına uyarlayınca göreceksiniz ki hayatınızda yer kaplayan olumsuzlukları bir kenara atıp yerine olumluları aldığınızda hayat kalitenizde inanılmaz bir iyileşme olacak. Şeker yerine meyve, negatif insanlar yerine sizi seven insanlar, sevmediğiniz iş yerine sevdiğiniz işi koyduğunuzda bambaşka bir memnuniyet boyutuna geçmeniz kaçınılmaz. Hayatınız bir sakız gibi, siz ne şekilde çiğnerseniz o şekli alır.
2019’un tüm olumsuzlukları hayatınızdan çıkardığınız bir yıl olması dileğiyle