Hukukçuların ve uzmanların açıklamalarına baktığımızda son yılların en fazla boşanma oranın bu dönemlerde olduğunu görüyoruz. Aileler içerisinde boşanmaların olmasında belirli nedenler bulunuyor. Bu sebeplerin başında ekonomik krizler, aile içi geçimsizlikle başta olmak üzere bir dizi sorunlar geliyor. Bu konuyu köşeme taşıyarak konun uzmanları tarafından açıklanan istatistik verileri sizlerle paylaşmak istedim.
Verilere baktığımızda boşanan çiftlerin sayısı 2023 yılında 173 bin 342 iken, 2024 yılında 187 bin 343 olmuş. Bin nüfus başına düşen boşanma sayısıyla bağlantılı olan boşanma hızı 2024 yılında binde 2,19 olarak gerçekleşmiş. Cumhuriyet tarihinin en yüksek boşanma oranı bu süreye denk geliyor. Uzmanlar insanın ruh sağlığı bozulunca özellikle aile hayatına yansıdığını vurguluyorlar. Kadın ya da erkek fark etmeksizin en küçük sorunları bile büyütülerek boşanmalara kadar gidiyor.
Uzmanların açıklamalarına göre deprem sonrası boşanma oranı yüzde 50 arttı. TÜİK verilerine göre son 20 yılda boşanmalar %47 gibi çok ciddi bir oranda artış gösterdi. Bu durumun iki önemli sebebi var. Bunlar teknolojik gelişme, ekonomik ve sosyal geçimsizlik. Aslında boşanmaların bir değil onlarca sebebi var. Bu sebepler ekonomik sebepler, ailelerin çocukları yönetme arzusu, bireyselleşmenin getirdiği sebepler, çevre etkileri, sevgi ve sadakat gibi değerlerin maddiyatla ölçülür olması. Bu sebeplere birçok faktörde eklene bilinir.
Geçmişte boşanmak çok ayıplanırken, günümüzde ise genç çiftler evlendikleri ilk aylarda adliyenin yolunu tutuyorlar. Verilere baktığımızda boşanmak için adliyeye ilk gidenin kadınlar olduğunu görüyoruz. İçinde bulunduğumuz son zamana baktığımızda boşanma oranlarında yüzde %50 arttığını görüyoruz. Bunun sebebi sevgi eksikliği değil, sabır eksikliğidir. Çünkü yeni evlenen çiftler tüketime, insanlar yalnızlığa alıştı.
Uzmanların bu durumlar karşısında çaresiz kalması şaşırtıcı değil. Çünkü mesele teknik değil, gönül meselesi. Bu durumun sebebi açık, aile mefhumu seküler ideolojilerin test sahasına döndü. Kadına itaat değil, isyan telkin edildi. Erkeğe koruyucu değil, baskıcı yaftası vuruldu. Nikah; sözleşmeye, evlilik; projeye, sadakat; zincire indirgenince ortada yuva değil, çatışma çıktı. Bu sonuçta beraberinde boşanma oranlarına yansıyınca bu oran geçmiş yıllara oranla %50 arttı.
Köşe yazımın son satırlarına gelirken farklı bir konuya dikkat çekmek istiyorum. 21-25 Mayıs tarihleri arasında kapılarını açan 7. Malatya Yapı Dekorasyon Fuarı’nı gezme imkanı buldum. Fuara vatandaşların ilgisi oldukça azdı. Fuara katılan firma sayısı az olduğu gibi belediye iştirakleri ile fuar alanını doldurmaya çalışmışlardı. Hava sıcaklığı fazla fuar içerisi de serin olunca 1 saat fuar alanını gezdim. Fuarda dikkatimi çeken bir diğer konuda fuara katılım az olunca firma yetkililerinin vatandaşlarla ilgilenmemesiydi.
Yeni kurulmaya çalışılan bir şehirde 7. Malatya Yapı Dekorasyon Fuarı sanki kış mevsiminde düzenlenen dondurma tanıtım fuarı gibiydi. Yeterince tanıtımın yapılmadığı için vatandaşlar fuardan haberdar değillerdi. Bende bir gazeteci olarak gözlemlerimi köşeme taşımak üzere fuara gitmiş oldum. “Fuara gitmişken gerekli olan bir şey olursa alayım” demiştim. Fakat aradığımı da bulamadım, sadece fuar alanını gezmiş oldum. Bir sonraki tarihte düzenlenecek olan fuarın tanıtımının yapılmasını şimdiden temenni ediyorum.