Özgürce…
9 Mayıs Milli Mücadelenin başlangıcıdır. Böyle anlamlı bir günün Türk Gençliğine armağan edilmesi, Ulu Önder Atatürk’ün gençliğe verdiği öneminde göstergesidir.
19 Mayısın tarihçesine bakalım.
Gençlik ve Spor Bayramı, Türkiye'de ilk defa 24 Mayıs 1935 tarihinde "Atatürk Günü" adında kutlanmıştır. Beşiktaş'ın attığı adımlarla Fenerbahçe Stadı'nda kutlanan ilk 19 Mayıs, Galatasaray ve Fenerbahçe forması giyen yüzlerce sporcunun katılımıyla spor günü olarak kutlanmaya devam edilmiştir. Kutlamaların ardından bir süre sonra yapılan Spor Kongresi'nde Beşiktaş Kurucu üyelerinden olan Ahmet Fetheri Aşeni, Atatürk Günü'nün tüm gençliğe hitap etmesi için "19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı" olarak adının değişmesini teklif etmiştir.
Kongrede onaylanan öneri kabul edilmiş ve Atatürk'ün de onay vermesiyle yasalaşmıştır. 20 Haziran 1938 tarihinde çıkarılan kanunla "Gençlik ve Spor Bayramı" olarak kutlanan bayram, 12 Eylül askeri darbesinin ardından "Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı" adına bürünmüştür.
Nice 19 Mayıslara…
Özgür ZOR
////
Hisset
Mustafa Kemal'i düşünüyorum;
Yeleleri alevden al bir ata binmiş;
Aşıyor yüce dağları, engin denizleri,
Altın saçları dalgalanıyor rüzgarda,
Işıl ışıl yanıyor mavi gözleri.
Mustafa Kemal'i düşünüyorum;
Yanmış, yıkılmış savaş meydanlarında,
Destanlar yaratıyor cihanın görmediği,
Arkasından dağ dağ ordular geliyor
Her askeri Mustafa Kemal gibi.
Mustafa Kemal'i düşünüyorum
Gelmiş geçmiş kahramanlara bedel
Hükmediyor uçsuz bucaksız göklere;
Al bir ata binmiş yalın kılıç
Koşuyor zaferden zafere.
Mustafa Kemal'i düşünüyorum;
Ölmemiş bir Kasım sabahı;
Yine bizimle beraber her yerde.
Yaşıyor dört köşesinde vatanın;
Yaşıyor damar damar yüreklerde.
Mustafa Kemal'i düşünüyorum;
Altın saçları dalgalanıyor rüzgarda,
Mavi gözlerini ışıl ışıl, görüyorum,
Uykularıma giriyor her gece.
Ellerinden öpüyorum.
Ümit Yaşar OĞUZCAN
///
Gülümse
NASIL BİLSİN
Akıl hastanesinde koğuşları gezen başhekim, bir hastanın bir şeyler yazdığını gördü:
―Kolay gelsin, ne yazıyorsun?
―Mektup yazıyorum efendim.
―Yaaa... Kime yazıyorsun?
―Kendime...
―Peki, ne yazılı mektupta?
―İlahi doktor bey, deli misiniz siz? Mektubu daha almadım ki... İçinde ne yazdığını bileyim.
///
Kulağına küpe olsun
Gençler! Benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler! Bir gün bu memleketi sizin gibi beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan dolayı çok memnun ve mesudum” (Mustafa Kemal ATATÜRK)