Özgürce…
8 Mart
Son bir haftadır mağazalardan mesajlar geliyor. Kadınlar gününe özel indirimler, her yerde kadınlar gününe özel yazılar… Zannedesiniz ki, bu toplumda kadının bir değeri var. Tüketici bir toplum haline geldiğimiz için alışveriş yapılan fazladan bir gün daha…
Oysa 8 Mart bir farkındalık günüdür. Nedir 8 Mart?
8 Mart 1857 yılında Amerika’nın New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istedikleri için grev başlattı. Polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi yangın çıkması fabrikanın önündeki barikatlardan kaçamayan 129 işçi can verdi.
İste 8 Mart bu olayın anma günü…
Oysa biz çiçeklerle çaylarla bugünü adeta bir kutlama gününe dönüştürdük. Her akşam haberlerde kocası, babası, ailesi tarafından şiddet gören öldürülen kadınları görüp hiç tepki göstermeden hayatımıza devam ediyorken, yılda bir gün kadınlar gününü kutlamak da biraz garip değil mi?
Özgür ZOR
////////
Düşün
Dünya kadınlar günü İle ilgili bir hikaye
Küçük bir erkek çocuk annesine sordu; "Niçin ağlıyorsun ?" "Çünkü ben kadınım" diye cevapladı annesi. "Anlamadım !" dedi çocuk. Annesi çocuğunu kucaklayıp; "Ve hiç bir zaman da anlayamayacaksın! " dedi.
Çocuk bu sefer babasına; "Baba, annem niçin ağlıyor?" diye sordu. Babanın cevabı; "Bütün kadınlar sebepsiz ağlayabilen yapıdadır"
Küçük oğlan büyüdü, yetişkin adam oldu ve hala kadınların niçin ağladıklarını keşfedemedi. Nihayet öldükten sonra cennete gittiğinde Allah'a sordu. "Allahım!" dedi "Kadınlar niçin bu kadar kolay ağlayabiliyorlar?
" Allah dedi ki... "Ben kadınları özel yarattım!... Tüm yaşamın ağırlığını taşıyabilecek kuvvette olmasına rağmen başkalarına teselli verecek kadar yumuşak omuzlar; doğumun acısına olduğu kadar doğurdukları evlatlarının nankörlüğüne dayanabilecek iç kuvvetini verdim. Başkalarının kuvvetinin kalmadığında devam edecek azmi, ailesinin hastalığında yorgunluğa pabuç bıraktırmayacak kudreti verdim. Her turlu ağır şart altında, ve hatta annelerini çok kotu incitselerdi çocuklarını sevmek duygusallığını verdim. Bu duygusallık her yastaki çocuklarının yaralarını sarmalarına, sorunlarını dinleyip paylaşmalarına yârdim ediyor. Kocalarını tüm kusurlarıyla sevmek kuvvetini verdim. Onları erkeğin kalbini korumaları için yarattım.
Onlara iyi bir kocanın esini asla incitmeyeceğini fakat bazen destek ve kuvvetini deneyecek davranışlarda bulunacağını anlayacak duyarlı bir zeka verdim. Tek zayıflık olarak kadınlara birer göz yaşı verdim. Tamamen kendilerinin sahip oldukları, ihtiyaçları olduğunda kullanmak üzere.. İnsanlık için bir gözyaşı..." diye cevapladı.
Kadını güzel yapan şey ne saçı, ne vücudu, ne kendini ne şekilde taşıdığıdır. Kadını esas güzel yapan sevgisini paylaşabilmesi, fedakârlığı, sorumluluğu, anlayışı, sadece bilgiye değil ayni zamanda kalbe de yönelik aklıdır. ..
///
H
AN’LAR
Eğer yeniden başlayabilseydim hayata
İkincisinde daha çok hata yapardım.
Kusursuz olmaya çalışmaz.
Sırt üstü yatardım.
Neşeli olurdum,
ilkinde olmadığı kadar,
Çok az şeyi ciddiyetle yapardım.
Elbette mutlu anlarım oldu ama
Yeniden başlayabilseydim eğer
Yalnız mutlu anlarım olurdu.
Farkında mısın bilmem: yaşam budur zaten:
Anlar, sadece anlar.
Siz de anı yaşayın(..)
anlar
Eğer yeniden başlayabilseydim.
İlkbaharda ayakkabılarımı fırlatır atardım.
Ve sonbahar bitene kadar
Yürürdüm çıplak ayaklarla.
Bilinmeyen yollar keşfeder
Güneşin tadına varır, çocuklarla oynardım
Bir şansım daha olsaydı eğer
Ama işte 85’imdeyim.
Jorge Luis Borges
/////
Kulağına küpe olsun
“Büyük başarılar, değerli anaların yetiştirdikleri seçkin çocukların yardımıyla meydana gelir.”
Mustafa Kemal ATATÜRK