1-Çocuğunuzun kendine özgü olan karakteristik özelliklerini keşfedin:
Çocuğunuz dünyaya, kendine özgü mizacı ve karakteri ile gelir. Doğumdan itibaren, her çocuğun kendine has birtakım özellikleri, kişiliği ve tercihleri vardır.
Her çocuğun sinir sistemi de kendine özgüdür. Bu yüzden, bazı çocuklar sesle ve hareketli aktivitelerle sakinleşirken, bazısı ise sakin ve sessizlikte kalarak sakinleşmeyi tercih eder. Buradaki önemli nokta çocuğunuzun ihtiyacının ne olduğunu bulup bu doğrultuda davranarak çocuğunuza karşılık vermenizdir.
Başlangıçta çocuğunuzun her çıkardığı ses ve ağlama tonu aynı gibi gelse de, aslında zamanla bu tonlamaların ve mimiklerin birbirinden farklı olduğunu anlayacaksınız. Aslında, çocuğunuz tonlamaları ve kendine özgü hareketleri kullanarak sizle farklı yollardan iletişim kurmaya çalışıyor; gözlerini ovması, yüzünü buruşturması, gözlerini sıkı sıkı kapatması, yumruklarını sıkması, çok hareketli/çılgınca hareketleri, geriye doğru kendini atması gibi.
Aslında bunların hepsi çocuğunuzun size belirli bir konu/durum/olay hakkında sizinle iletişime geçmek için vermiş olduğu birer sinyaldir. Çocuğunuz bu şekilde içinde bulunduğu duygusal durumunu anlatmaya çalışır.
Burada anne ve babalara düşen görev “duyusal dedektifliktir”. Böylece, çocuğunuzun ne durumda olduğunu ve size neyi anlatmaya çalıştığını anlayarak doğru bir davranış yaklaşımıyla onun sorununa içinde bulunduğu olumsuz durumuna yanıt verebileceksiniz.
Çocuğunuzun yüz ifadeleriyle, mimikleriyle ve vücut hareketleriyle verdiği ipuçlarına dikkat edin ve duyusal ihtiyaçlarını karşılamaya hazırlanın. Örneğin, çocuğunuz sizin sesinizi duyduğunda vücudunun duruşunu değiştirebilir, yüz ifadesini değiştirebilir veya kollarını ve bacaklarını daha farklı bir şekilde hareket ettirebilir. Yine tonlama ve hareketlerini kullanarak sizin sarılmanıza veya sadece onunla konuşarak cevap vermenize rahatlatmanıza ihtiyacının olduğu sinyallerini verebilir.
Çocuğunuzun çıkardığı sesleri birbirinden ayırt etmeye çalışın ve bu seslerin ne anlama geldiğini keşfedin. Örneğin, “Acıktım” sesi daha kısa ve daha sessiz bir tonda ağlama iken, “yorgunum” sesi daha baskın ve sesli bir tonda ağlama şeklinde olabilir.
Çocuğunuzun mutlu olduğu, keyif aldığı, dikkatini verdiği hareketleri sesleri ve ortamları keşfedin.
(Devam edecek)