Şurada sandığa gitmeye bir şey kalmadı…
Bu gün Çarşamba, yarın Perşembe, daha sonra Cuma, Cumartesi
Ve Pazar, sandığa giderek ülkesinin geleceğini düşünen pirüpak her vatandaş gibi oy kullanma günü!
Bu ülkeyi sevenler haydi hep beraber sandık başına…
Dün bu ülke toprakları için mutlaka bir şekilde şehit olmuş ya da gazi olmuş dedelerinizin ninelerinizin aziz ruhlarının ve kutsiyetlerinin hatırına sandığa gitmekten imtina etmeyin.
İki eliniz kanda da olsa, bir saatinizi feda edin ve mutlaka oy’unuzu kullanın…
Kullanılacak her oy CUMHURİYETE, DEMOKRASİYE, HÜR İRADEYE ödememiz gereken borcumuzdur.
Dünde değim gibi “benim bir oy’umla ne olu?” demeyin. Senin gözünde hiçbir değeri, anlamı olmayan o bir oy’un var ya…
İşte o oy; şimdilerde ağızlarda sakız olan şu “nal” hikâyesi var ya… İşte öyle bir şey… Bakarsın senin o bir oy’un bir nalı, o nal da bir atı kurtarır…
Bu günler: “Y” oluşumunun tam çatal ayırımında olunan günler!”
Çatalın sağ cenahına ya da sol cenahına gitme kararı verilecek günler… Onun için karar verirken sağın-solun uçuk vaatlerine, kimilerinin şunu yaptım-şunları yapacağım vaatlerine itibar etmeyerek akınlının uygun gördüğü yöne sap. Bu saptığın yol eğer aklının gösterdiği istikametse hiç korkma verdiğin oy ananın sütü gibi helaldir ve de bir at’ı kurtarmaktadır!
Bu yol muasır medeniyeti yakalama yoludur!
Hep söylüyorum, söyleyeceğimde: Yeni taşındığım evimin tam karşı tepede taşındığımız günden beri, üç vardiya halinde makineler çalışıyor. Harıl harıl yollar açılıyor…
Kuş uçmaz kervan geçmez buralarda üç vardiya halinde çalışılarak yol açmanın âlemi ne?
İhtiyaca binaen…
Nasıl mı?
Yapılan bu yollar, kazılan tüneller, kurulan köprü ayaklarını kimse babasının hayrına, iş olsun diye yapmıyor!
O halde neden yapıyor diye soracaklar olur… Dağın taşın Antep olduğu; nüfusu günden güne artan bu kente hâlihazırdaki yollar köprüler, tüneller yetmiyor da ondan.
Yani şu anda bu yolları, köprüleri, tünelleri yapan iradenin bütün bunları ben yaptırdım, diye karşımıza dikilerek yapmak mecburiyetinde olduğu şeyleri başımıza kakmasının haklı tarafı var mı?
Yok!
Yapılan hiç bir şey herhangi bir iradenin parasıyla yapılmıyor. Senden, benden, ondan bundan toplanan vergilerle yani bizim paralarımızla yapılıyor!
O halde yapılan bu yollara, köprülere, tünellere kimsenin sahiplenme hakkı yoktur.
Bunların hepsi bizim malımız
Ancak bütün bunların yapılmasında emeği geçenlerde yine senin, benim, onun, bunun ödediği vergilerle karşılanıyor.
O halde bu vatan hepimizin!