Düşün

Kumanda

Süpermarkette alışveriş yapan kadın, alacaklarını tamamladıktan sonra hesabı ödemek üzere kasaya gider. Aldıklarını kasaya bırakır.

Kasiyer sorar; “Nakit mi, kredi kartı mı?”

Kadın, çantasını açıp, bakar ve yanıtlar; “Nakit”.

Ancak çanta açıkken içerisinden bir televizyon uzaktan kumandası yere düşer. Kadın kumandayı alıp, tekrar çantasına koyar.

Kasiyer merakla; “Affedersiniz ancak siz hep televizyon kumandasını yanınızda mı taşırsınız?”

– Hayır ancak kocam benimle alışverişe çıkmayı kabul etmedi. Kumandayı evde bırakmamak verebileceğim en iyi ceza.

///

H

KARAGÖZ PERDESİ

oynaşır esrik gecelerinde

bir Karagöz oyunu bu

gölgeleri duvarımda

böler durur uykumu

 

öfkeli bir susturuştur

sönmesi ışığın

indirirken perdesini

bu yarım kalan oyunun

 

nafile geceler ıssızında

ararken bir sıcağı

işler içime ağır ağır

bilsem bu nasıl ağu

 

har gibi gözleriyle

nefretinden korkunun

perdeleri tutuşur

bu gölge oyununun

 

ne ışık ne de perdede...

görüyor ve duyuyorum

kabahati şu serde

çünkü seni seviyorum

 

Eren ERİMER

///

Gülümse

Sen Nassın?

Bir kamyonun Çarpmasıyla yaralanmış olan çiftçi Mehmet amca kazadan sorumlu tuttuğu taşıma şirketine dava açıyor.

Mahkeme salonunda şirketin avukatı ile Mehmet Amca karşı karşıyalar, ve Avukat soruyor :

– Ama siz kazadan sonra gelen polis memuruna “ben çok iyiyim” demediniz mi?”

– Anlatayım ağam; Ben bizim eşeği gasabada satışa götürmek üzere gamyonetime bindirmiştim ki…

– Bırakın ayrıntıları Memet Bey, siz sadece soruma yanıt verin: Siz, kazadan hemen sonra gelen Polis memuruna “ben çok iyiyim” dediniz mi, demediniz mi?

– İşte anlatıyom ya Avukat bey; eşeği gamyonete yüklemiş, yola çıkmıştım ki…

Avukat tekrar adamın sözünü kesti ve Hakime dönerek:

– Sayın hakim, size olayın tam olarak nasıl gerçekleştiğini davacının kendi ifadesi ile almaya çalışıyorum ama, soruma yanıt vermiyor. Bu bey, kazadan hemen sonra olay yerine ulaşan polis memuruna ifadesinde “çok iyi” olduğunu söylemiş. Kayıtlara geçmiş. Şimdi, aradan kaç hafta sonra müvekkilime dava açıyor. Ben bu davada, bu şahsın mahkemeyi yanıltmaya çalıştığına inanıyorum. Lütfen, sadece soruya yanıt vermesini söyler misiniz? Yargıç çiftçinin hikayesiyle ilgilenir gibiydi:

– Eşek hakkında söyleyeceklerini merak ettim aslında; Bırakalım da anlatsın….

 

Memet amca Yargıca teşekkür ederek devam etti:

– İşte dediğim gibi, sayın Hakimim, tam eşeğimi gamyonetime bindirmiş şehre doğru gidiyodum ki, bu şirkete ait gucuman bi kamyon, “DUR” tabelasına aldırmadan üzerime sürdü ve bize çarptı. Ben yolun bi yanına fırladım, Garagaçan bi yana… Nasıl kötüyüm, nasıl kötü, anlatamam… Gıpırdanamıyom sancıdan… öte yanda Garagaçan bir anırıyo, bir anırıyokine, ortalık inliyo. Derkene bi pulis memuru geliveedi, Garagaçanın sesini duyması ile önce ona dooru getti, eğildi, bahtı, tabancasına davrandı, alnının göbeenden Garagaçanımı urmasın mı??? Soonacııma, yolun garşı tarafına geçti, bana dooru geldi, dedikine:

– Eşeğin hali berbattı, vurmak zorunda galdım, “sen nassın ?” dedi…

 

///

Kulağına küpe olsun

Sevgiyle yoğurulmamışsa yüreğin,

Tekkede manastırda eremezsin.

Bir kez gerçekten sevdinmi bu dünyada,

Cennetin, Cehennemin üstündesin.

Ömer Hayyam