Yıllardır kapılarında beklediğimiz ve türlü- türlü tavizler verdiğimiz, bunlardan birkaç tanesini söylemek gerekirse; Zinanın serbest edilmesi, domuz etinin serbest edilmesi ve eşcinsellere dernek kurulması gibi. Avrupa birliği şimdide bize utanmadan sıkılmadan vize muafiyeti için kırmızı çizgimiz olan ve yüzlerce Şehit ve Gazi verilerek kazandığımız Kıbrıs’a gözünü dikti.

Avrupa parlamentosu Türk vatandaşların AB vizesinden muaf tutulması için Türkiye’nin Güney Kıbrıs Rum yönetimini tanıması koşuluna bağladı. Avrupa birliği diyor ki, ver Kıbrıs’ı al vizeyi Türkiye ile adeta dalga geçiyorlar.

Biz Saadet partisi ve Milli görüş olarak iktidar yöneticilerine diyoruz ki, hatadan dönün bize 50 yıldan beri her türlü dayatma yapan, bizi istemeyen Avrupa birliğine girmeden vazgeçin. Zaten adamlar bizi istemiyorlar bizi sürekli oyalıyorlar. Avrupa birliği sevdasından vazgeçin şehit kanıyla kazanılan Kıbrıs’tan asla taviz vermeyin.

Biz Milli görüş olarak, buna kesinlikle müsaade etmeyiz. Sonra sizleri Şehit ve Gazilerin ruhları çarpar. Tarih ve Türk milleti sizi affetmez. Zorla güzellik olmaz biz Türkiye olarak tüm devletlerle ister batı ister doğu olsun her ülke ile güzel işbirliği yaparız. Tabi kendi çıkarlarımız doğrultusunda olmak kaydıyla. Avrupa birliğinin zorla kapısında bağlı kalmak akıl karı değil. Bizim esas hedefimiz mazlum İslam âleminin birliği ve kurtuluşu için seferber olunması lazımdır.

 Türkiye Devleti olarak Arakan’da, Yemen’de, Suriye’de, Libya’da, Filistin’de, Doğu Türkistan’da Irak’taki zulme uğrayan mazlum insanların yanında olmamız ve akan Müslüman kanının durması için çaba sarf edilmesi lazım.