Emekli milletvekillerine yüzde bin zam verince Yunanistan’a dönmüyoruz ama emekliye, işçiye, memura yüzde 10 vermeye kalkarsak:
“Yunanista’a döneriz haaa! Öcüüü…” deniyor.
Başbakan ağamızın bol keseden yaptığı yüzde 4’lük zamdan benim hisseme de 27 lira düştü. Bu arada biriken 6 aylık zammın üstüne yatıldı.
Ev sahibim nereden bilsin 27 lira zam aldığımı. Hemen burnumun dibinde bitti.
“Sen maaşa zammı aldın şimdi sıra bizde. Biz de kiraya zam yapalım.”
“ Başım gözüm üstüne,” dedim. “Talip bana ne verdiyse hepsini sana aktaracağım. Başka ihtiyaçlarımı göz ardı ediyorum.”
“Ne kadar zam aldın?
“27 lira.”
“Olur mu canım? Kiraya en az 50 lira zam yapmalısın.
Ev sahiplerine karşı hepimizin boynu kıldan ince. Tayip’in verdiği 27 liranın üstüne bankadan faizle 23 lira daha alıp ekleyerek kirayı 50 lira artırdık.
Şimdi sırada başka maddelere zamda.
İpi ilk göğüsleyen “su” oldu. Suya yüzde 10 zam var. Her ay 30 lira su faturası geliyordu. Artık 33 lira gelecek.
Sevgili Başbakanımın maaşıma yaptığı zammın 3 lirasını da suya ayıracağım. Bakalım daha ne kadar içeriye gireceğiz?
***
“Deliler” yazımın birinde bu yıl Gaziantep’e “balcan zamanı”nın gelmediğini söylemiştim. Yanılmışım.
Gelmiş de geçiyormuş bile.
Dün Kavaklıkta rastladım balcan delilerinden birine. Nereden bulduysa beş litrelik bir su naylonunu darbuka gibi kullanarak türkü çağırıyordu:
“Kuru fasulye iki buçuk lira
Hem kaynasın, hem oynasın…”
Aynı bidondan bir tane de ben buldum. Gidip adamın yanına oturdum. Ben de çağırmaya başladım.
“Kuru fasulye iki buçuk lira
Hem kaynasın, hem oynasın…”
Baktım adamın biri bir bidonu kucaklamış bize doğru geliyor.
“Safları sıklaştıralım…” dedim yanımdakilere. Sıklaştırdık.
Bugün kurduğuz kuru fasulye orkestrasına 120 kişi katıldı. Bakalım yarın sayımız kaça ulaşacak?
Gaziantep’e balcan zamanı geç geldi ama galiba iyi geldi.