YENİ VARLIK BARIŞINDA KAPSAM
VARLIK BARIŞINDA 2. DALGA
“Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” 24 Nisan 2013 tarihinde T.B.M.M. Plan ve Bütçe Komisyonu’na sunulmuştur. İlgili Tasarının 12. Maddesi uyarınca, Gelir Vergisi Kanununa geçici 85. Madde eklenmektedir. Bu madde ile Varlık barışının 1. Dalgası olarak niteleyeceğimiz 2008 yılında yürürlüğe giren Kanun kapsamının devamı niteliğinde Varlık barışının 2. Dalgası olarak, “yeni bir varlık barışı düzenlemesi” yapılmaktadır.
Özellikle belirtmekte fayda vardır, bu şekliyle, ilgili varlık barışı düzenlemesinde yurt içi varlıklar kapsam dışındadır ve kapsam vergi affı ve matrah artırımını içermemektedir.
İlgili tasarı bu haliyle yasallaşması durumunda kapsam ne olacaktır?
Gerçek veya tüzel kişilerce, 22.04.2013 tarihi itibarıyla yurt dışında sahip olunan,
1- para,
2- altın,
3- döviz,
4- menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile
5- varlığı kanaat verici bir belgeyle ispat edilen taşınmazlar,
öncelikle, 31.07.2013 tarihine kadar Türk Lirası cinsinden rayiç bedelle, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu uyarınca faaliyette bulunan bankalara veya 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu uyarınca faaliyette bulunan aracı kurumlara bildirilir ya da vergi dairelerine beyan edilmesi gerekmektedir.
Vergi dairelerine beyan edilen varlıkların değeri üzerinden hesaplanacak %2 oranındaki vergi tarh edilir ve bu hesaplanan vergi tarhiyatın yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar ödenmesi gerekmektedir.
İlgili maddenin birinci fıkrasında sayılan yukarıda yer alan kıymetler, Vergi Usul Kanunu uyarınca defter tutan mükellefler tarafından beyan tarihini takip eden ay sonuna kadar kanuni defterlere kaydedilecektir.
Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, bu madde hükümleri uyarınca kanuni defterlerine kaydettikleri kıymetler için pasifte özel fon hesabı açacaklardır. Bu fon hesabı, sermayenin cüz'ü addolunacak, sermayeye ilave dışında başka bir amaçla kullanılamayacaktır. İşletmenin tasfiye edilmesi halinde ise vergilendirilmeyecektir.
Serbest meslek kazanç defteri ile işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler ise, söz konusu kıymetleri defterlerinde ayrıca gösterecekler; bu varlıklar dönem kazancının tespitinde dikkate alınmayacaktır.
Vergi dairelerine beyan edilen varlıkların değeri üzerinden % 2 oranında tarh edilecek vergi, tarhiyatın yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar ödenecektir. Banka ve aracı kurumlar, kendilerine bildirilen varlıklara ilişkin olarak % 2 oranında hesapladıkları vergiyi, bildirimi izleyen ayın onbeşinci günü akşamına kadar vergi sorumlusu sıfatıyla bir beyanname ile bağlı bulunduğu vergi dairesine beyan edecek ve aynı sürede ödeyeceklerdir.
Ödenecek vergi, hiçbir suretle gider yazılamayacak ve başka bir vergiden mahsup edilemeyecektir.
Bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacaktır. Ancak; diğer nedenlerle, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra başlayan, 01.01.2013 tarihinden önceki dönemlere ilişkin vergi incelemeleri ile takdir komisyonu kararlan uyarınca, gelir, kurumlar ve katma değer vergisi yönünden tespit edilen matrah farkından, bu madde kapsamında beyan edilen tutarlar, bu tutarlara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi koşuluyla mahsup edilerek tarhiyat yapılacaktır.İndirimi reddedilen katma değer vergisine ilişkin mahsup edilecek matrah tutarı, indirimi reddedilen vergiye esas teşkil eden bedel olacaktır. İndirimi reddedilen vergiye ilişkin bedelin tespit edilememesi halinde mahsup edilecek matrah tutan, %18 katma değer vergisi oranı dikkate alınarak hesaplanacaktır.
Tahakkuk eden verginin vadesinde ödenmemesi veya bu maddede yer alan diğer şartların yerine getirilmemesi nedeniyle mahsup imkanından yararlanılmaması durumunda, vergi aslının gecikme zammı ile birlikte 6183 sayılı kanun uyarınca takip ve tahsiline sebep olacaktır. Bu durumlarda, tahsil edilmiş olan herhangi bir vergi veya vergiler red ve iade edilmeyecektir.
Bildirim ve beyana konu edilen varlıklarla ilgili olarak Vergi Usul Kanunu’nun amortismanlara ilişkin hükümleri uygulanmayacaktır. Diğer bir ifadeyle, bildirim ve beyan konu edilen varlıklar amortismana tabi bir varlık ise amortisman ayrılamayacaktır. Ayrılsa da kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınacaktır.
Bu varlıkların sonraki dönemde elden çıkarılmasından kaynaklanan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gider veya indirime konu olamayacaklardır.
Bildirildiği veya beyan edildiği halde, 22.04.2013 tarihi itibariyle yurt dışında bulunduğu kanaat verici belge ile tevsik edilemeyen para, döviz, altın, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar dolayısıyla “vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacağına” ilişkin ilgili maddenin 5. Fıkrası hükümlerinden yararlanılmayacaktır.
Tam mükellefiyete tabi gerçek kişiler ile kurumların;
1- Kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kurumlara ilişkin iştirak hisselerinin satışından doğan kazançları,
2- Kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kurumlardan elde ettikleri iştirak kazançları,
3- Yurt dışında bulunan işyeri ve daimi temsilcileri aracılığıyla elde ettikleri ticari kazançları,
31.10.2013 tarihine kadar elde edilenler de dâhil olmak üzere, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 31.12.2013 tarihine kadar Türkiye'ye transfer edilmesi kaydıyla gelir veya kurumlar vergisinden müstesna olacaktır.
Tam mükellefiyete tabi gerçek kişiler ile kurumların, kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kurumların tasfiyesinden doğan kazançların, 31.12.2013 tarihine kadar Türkiye'ye transfer edilmiş olması kaydıyla gelir ve kurumlar vergisinden müstesna olacaktır.
Bildirim ve beyan süresi sona erdikten sonra bildirim veya beyanlara ilişkin düzeltme yapılamayacaktır.
İlgili kurum ve kuruluşlar gerçek ve tüzel kişilerin bu madde uyarınca yapılacak işlemlere ilişkin taleplerini yerine getirmeye mecbur olacaklardır.
ilgili madde uyarınca verilmesi gereken beyannamelerin şekil, içerik ve ekleri ile
verileceği yeri ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye
Maliye Bakanlığı yetkili olacaktır.
Tasarıda yer verilen düzenlemeye göre, bu maddenin uygulamasında kanaat verici belge:
1- Devlet tarafından veya Devlet güvencesinde tutulan kayıt ve sicilleri; banka, banker, aracı kurumlar ve benzeri mali kurumlar ile posta idaresi, noter gibi kurum ve kuruluşların kayıt ve belgelerini,
2- Vergi Usul Kanunu’nun “Vesikalar” başlıklı İkinci Kitabının Üçüncü Kısmında yer alan belgeler (fatura, perakende satış vesikası, gider pusulası, müstahsil makbuzu, serbest meslek makbuzu ve ilgili bölümlerde sayılan belgeler) ve muadili belgeler ile,
3- Bilgi değişiminde bulunulan yabancı ülkelerde yetkili makamlardan alınarak mahallindeki Türk elçilik ya da konsoloslukları, yoksa ilgili ülkenin Türk menfaatini koruyan aynı nitelikteki temsilcileri tarafından tasdik olunan belgeleri,
ifade etmektedir.
Sonuç olarak Varlık barışında 2. Dalga olarak nitelediğimiz, yukarıda yer alan tasarının 12. Maddesi kesin bir şekline, meclisteki yasallaşma sürecinde kavuşacaktır. Esası itibariyle yukarıdaki gibi olacak ilgili maddenin kapsamı bu yasallaşma sürecinde, özellikle ilgili düzenlemenin yurt içi varlıklar açısından da kapsam içerisine alınması, kapsamın vergi affı ve matrah artırımı mahiyetinde genişletilmesi mümkün olabilecektir.
Mehmet KALKINOĞLU
Mazars/Denge Gaziantep Ortak/YMM-CPA
Eski Baş Hesap Uzmanı
Eski Vergi Baş Müfettişi
MSTM (Master Of Science İn Technology Management)