Gaziantepspor'da bu sezon öyle bir transfer politikası izlendi ki akıllara zarar.Hem de Kasımpaşa karşısına 18 kişilik bir kadro listesi bile veremeyecek derinlikte bir transfer politikası.
Maçı televizyonda izlerken takım kadrosuna baktığımızda 17 kişilik bir esame listesinin verildiğini gördük.
Bu maçın yedeklerine baktığımızda da oyuna sonradan girip de maçı çevirebilecek kapasitede kimsenin de olmayışı ne kadar doğru ve etkili bir transfer politikası izlendiğini açıkça ortaya koydu.
Doksan dakika boyunca izlediğimiz Gaziantepspor takımı özellikle ilk yarıda öyle bir performans ortaya koydu ki sanki takım 9 kişi ile mücadele ediyormuş görüntüsü verdi. Defansta biraz diri durmaya çalışan bir takım izlenimi vermesine rağmen orta sahada iki topu bir arada yapmaktan aciz bir takım vardı sahada.
Ne Bekir Ozan HAS, ne Yasin PEHLİVAN ne de Orhan GÜLLE takımı hücum hattına taşıyacak bir varyasyonu gerçekleştiremediler. Kart cezalısı durumunda bulunan İBRİCİC’in de yokluğu takımın tamamen yerinde saymasına ve aciz duruma düşmesine sebep oldu.
Tabi İBRİCİC’e federasyonun verdiği cezanın yanında Gaziantepspor kulübünün de ne ceza verdiğini bilmek hakkımız diye düşünüyorum. Takımını böyle kabul edilemez bir şekilde maçın hakemine küfrederek kırmızı kart görüp üç hafta yalnız bırakması bence cezasız kalmamalı. Yoksa böyle kısıtlı ve dar bir kadro içerisinde İBRİCİC’e ceza verirseniz bu oyuncuyu bir daha oynatamamaktan mı korkuyorsunuz?
Hikmet Hoca’nın maç sonunda yaptığı açıklama da bu mağlubiyetin saha ve zemin şartlarından kaynaklandığını açıklaması bana göre tamamen topu taca atmaktan başka bir şey değildi. Sanki bozuk saha da mücadele eden sadece Gaziantepspor takımıydı. Üç golle mağlup olduğumuz Kasımpaşa takımı sanki başka zeminden gelerek mi attı onca golü. Buna kargalar bile güler.
Takımdan gönderilen futbolcuların yerinin doldurulamayışını ve ortaya konulan kötü futbolu bozuk zemine bağlayarak kamufle edemezsiniz.