Geçenlerde kadim dostlardan birisiyle sohbet ediyoruz…

Yüreği öyle yanmış ki. Ağlamaklı bir şekilde dert yanıyor.

“Yahu arkadaş, bizim bu resmen soygunculuk yapan kuruluşlardan çektiğimiz ne?

Yeter!

Dayanacak güç koymadılar. İsyan etmemiz için nerdeyse vatandaşı zorluyorlar.

Su faturamız son bir iki aydan beri kabarık gelmeye başladı. Bir yerde alıştık “sessiz zamlara.” Ama fatura o kadar yüksek ki, zamla şunun la, bununla ilgisi yok. Kendi kendime yahu biz bu evde hamam çalıştırmıyoruz, bu kadar su nasıl kullanılır diye; Gaski’ye gittim.

Yanımda son gelen fatura.

İlgili birisine derdimi anlattım. Daha doğrusu anlatmaya çalıştım. Çünkü kopa kalasıca kulaklarından telefon düşmüyor ki, bana cevap versin. Bir yandan konuştuğu kişiye laf yetiştirirken, diğer yandan da bana yarım ağızla hanek yetiştirmeye çalışıyor.

Nihayet lütfedip telefonu kulağından indirdi ve “söyle bakalım amca derdin ne?”

Hayda… Şimdiye kadar başçavuşun beygiri mi os… muştu?

Sil baştan su faturamızın çok geldiğini, ne yapmamız, nereye gitmemiz gerektiğini sordum.

Amca bize müracaat edersin. İlgili arkadaşlar gider su saatine bakarlar. Eğer arızalıysa söker getirir tamir ederler ve yerine götürür takarlar.

Yok… Saatinde bir arıza yok tursa senden 70.00 TL. alırız.

Neden?

Saatinizi kontrol ücreti.

 

***

 

Yahu ben saatin bozuk olup olmadığını bilemem ki. Ben faturam fazla geliyor, neden diye sebebini arıyorum.

Bu sebebi bulmam için benden ne parası istiyorsunuz? Bu nasıl bir  vatandaşa hizmet anlayışı?

Bu nasıl hesap kitap işi?

 

***

 

Anlaşılan o ki;

Belediyelerimizin hizmet anlayışının ucunda ne yazık ki, para yatıyormuş.

Sıradan bir vatandaş olarak bu işten anlayan bir tamirci götürsem baksa, hiçbir arızası olmasa “borcumuz ne usta? Desem.” Ne borcu be amca ne yaptık ki” der.

Ama bu arada saate bakan ustanın kırdığı kurşunu, “siz niye kırdınız” diye Gaski bana kanuni muamele uygular.

 

***

 

Yani anlayacağınız iki ucu bo…lu değnek… Bir şekilde haraç verir gibi Gaski’ye bir ödeme yapılacak…

 

***

 

Tabii bu kadar hesapsız kitapsız yapılan işlerin masrafı nerden çıkacak?

Bir hafta yolu trafiğe kapat insanları canından bezdir, asfalt yap, bir hafta sonra dozeri gönder, asfaltı geri sök.

Öğretmen evi kavşağından Gaziantep Lisesini hallaç pamuğu gibi at. Sanki kaldırımlardan tonlarca ağırlıkta vasıta geçecekmiş gibi alta demir ızgaralar koy üstünü beton yap. Onun üstüne de plaka döşe…

Aylardan beri Şehitler Caddesindeki esnafın anası ağlat…

 

***

 

Sonra da vatandaşa hizmet götürüyoruz diye övün…

Bu kadar ucuz olmamalı vatandaşla oynamak…