Geçmişte köylü şehrin efendisi derlerdi. Ama şu an köyde sadece marabalar kaldı.

Çünkü durumu iyi olan köylüler şehre göç etti. Yalnız geldiklerine şu an pişman oldular.
Niçin mi? Çünkü şehirde yaşamak ip cambazlığına döndü.

Çünkü çok merkez köyde mahalle oldu. Oralarda yaşayanlarda arazileri para edince kendilerini efendi ilan ettiler. Ancak imar yasası olarak parsel payı derken arazilerinin birazı belediyelere gitti.   Sattıkları para eden arazilerde ellerinden gidince, paralarda suyunu çekince, hevesleri kursaklarında kaldı.

Zaten geçmişte şehirde oturan beylerde ilden göç edince ilde tam bir yabancılaşma başladı. Başka illerden göçle gelenler, şehrin çehresi çevresi değişti. Yeni bir isim koydular mega kent. Nereden icap ettiyse bilemem ama şu an ilde yaşamak bir mucize gerektiriyor.

Çünkü şehirde şu an yaşamanın bedeli ağır. Elektrik doğalgaz su parası, birde ev kira ise dananın kuyruğu koptu. Çünkü elde olan üç beş kuruş eriyip gitti. Artık köye de dönemiyorlar. Utanma duygusu ile mahalle olan köylerin ise feryatları başladı. Artık çok geç.

Şimdi gelelim nasıl efendi gibi yaşam sürenlere, zaten onlar anasından on bir aylık doğmuşlar. Bütün nimetler onlar için, çünkü çağa ayak uydurup alkış çalmasını öğrenmişler.
Yalnız bundan sonrası bütün kesimleri kapsayacak unutmasınlar.

Elektrik, su, doğalgaza gelen zamlar ile bu faturaları ödeyemeyecek duruma düşenler. Yarın ev sahipleri ile de papaz olacaklar. Sonrası efendi gibi yaşamak isteyenler elektriği ,doğalgazı suyu kesilince, karanlıkta kalıp karanlıkların efendisi olacaklar.