Ekonomi rayında diyenler, acaba hangi ekonomiden bahsediyorlar. Kendi ekonomileri üzerinden hesap görenlerle, vatandaşın ekonomik anlayışı arasındaki uçurum arşa çıkmış. Bu gün adliye ve ona benzer bir yerde şahit olduğum bir olayla vatandaşın nasıl bir yaşantı sürdüğüne tanık oldum. Bir resmi evrakı alabilmek için başvurduğu resmi kurumlardan, “olmaz git noterden, vekalet getir” sözleri üzerine, bayan “ben ekmek parası bulamıyorum. Noter parasını nerden alayım” sözleri ve ceza evindeki, kocasının kendisini vasi tayin ettiğini, cezaevinde yattığına dair elinde resmi belge ve ayrıca hükümlü, bir kişinin vekalet veremeyeceği gibi önceden verdiği vasi işlerini takip edebilir.
Yaşanan zorluklar ile vatandaşın içinde bulunduğu bir yokluk ile nasıl cebelleştiğinin kanıtıdır. Çoktan beri gitmediğim Şehreküstü ile Müftülük arkasındaki esnaflar ve Eski garajlardaki esnaf kesimlerini ziyaret ettim. Aslında bir makina parçası ararken uğradığım ve tanıdığım esnaflara hal hatır sormayı da ihmal etmeden geçmek olmazdı. Yirmiye yakın görüştüğüm esnafın sorunu hepsi de hemen, hemen aynı Suriye krizi sonrası kiralar, faturalar ve vergilerini dahi yatıramadıkları gibi, geçmişte taksitlendirme yaptıkları vergi taksitlerini de ödeyemeyip yeniden icralık duruma düştüklerini açıkladılar. “Önceden bir kebap dürümü yiyebiliyorduk şimdi nohut dürümü almak bile zorumuza gidiyor, çünkü çoluk çocuğun nafakasını kazanamıyoruz.”
Gaziantep esnafının gittikçe bunaldığı gibi kan kaybetmeye başladığını, bunun içinde özellikle, Tedaş, Gaski ile vergilerin ve zamların küçük işletmeler ve esnafı yok etmeye başladığı görülüyordu. Bakın, bir elekrik faturasındaki, vatandaştan zorla alınan paralara, enerji fonu, TRT payı, elektrik tüketim vergisi, KDV sözleşme gücü gibi havadan tahsil edilen paralar. Zaten biri beşe satıp her şeyi vatandaştan alıyorlar. Elini attığın her şeyde KDV ancak bunları isterken vatandaş para kazanıyor mu, çoluk çocuğuna bakabiliyor mu diyen yok. Dolaylı yollardan devamlı ver, peki ver de nereye kadar?
Aç ayı oynar mı? misali, birileri yokluk içerisinde çok şeye hasret bir yaşantı içindeyken, bundan iyi ekonomi olmaz diyenler ihracat, milli gelirden söz edenlerle, tuzu kuru olanlar ve her türlü ihaleleri almış, taşeronlara yaptırıp kendileri ense yapanların ciroları da ekonomileri de düzgün olabilir. Ancak bu böyle devam etmez . Aç kurt sürüye saldırır, sözünden yola çıkarak, birilerinin artık gerçekleri görmesi gerekiyor. Daha yazacak çok şey var ama zaten anlayan anlar.