Herhangi bir kimse…
Ya da herhangi bir kimse değil de özeliği olan bir kimse…
Yine herhangi bir kimsenin…
Ya da herhangi bir kimsenin değil de özelliği olan bir kimsenin
Mezarının başında neden ağlar?
Ya da ağlayamaz mı?
***
Neticede huzurunda bulunduğu bir ölünün, mezarıdır. Onun manevi âlemde ki ruhunun huzur bulması için dua etmektedir.
Bu mezarda yatan, cenaze ister önemli birisi olsun, ister sıradan olsun; o ara kişi dünyadan göçüp gitmiş sevdiği bir büyüğünü, sevdiği bir yakınını hatırlayarak bulunduğu mezarın başında onlar için gözyaşı dökerse bunda yanlış olan ne?
***
Bu bir kral olacağı gibi, hamal Mamet ağada olabilir. Gözyaşı dökebilir.
***
Eğer gözyaşı döken bir kralsa; dökülen gözyaşlarından vazife çıkartmak neyi nesi?
***
Bir kral ağlayamaz mı?
Huzurunda bulunduğu mevtayla ilgili bir anısı gözünde canlanmış olamaz mı?
***
Sayın Arınç, Ürdün Kralı 2, Abdullah’ın Türkiye’yi ziyareti sırasında protokol gereği, Atatürk’ümüzün ün manevi huzurunda saygı duruşu sırasında ağlamasını kendine özgü üslup’uyla değerlendiriyor.
Ve:
Başbakan Erdoğan’ın demokrasiyi ‘otobüs yolculuğu’ olarak gördüğüne dair benzetmesi üzerine:
“Diplomatik yorum size ait, bu adamın(!) böyle söyleyeceğini Anıtkabir’deki gözyaşlarından anlamıştık. Muhteşem bir cümle söyledim, altyazısını siz yazın. Her yerde de konuşmama böyle.”
***
Oysa demokrasilerde, uygar toplumlarda; toplumu oluşturan her fert hakarete varmadığı sürece tenkite, eleştiriye açık olmak durumundadır.
Çünkü eleştiri demokrasinin kilometre taşlarından hatta en önemlilerindendir.
***
Hep aferin ile…
Siz çok yaşayın, en iyisini siz bilirsinizle, nereye kadar?
***
Birazda eleştiriye açık olun lütfen…