Okuduğu bir şeyi birileriyle paylaşmadan edemeyen bir tek ben değilim elbette. Bunu çok yakınımdaki birinde görünce sevindim. Yazar kızı Yazar Yener Balta da Can Yücel’in “Öğrendim” başlıklı şiirini paylaşmış sitesinde yakınlarıyla. Ben de bunu aldım, size getirdim. Buyurun:

***

“ÖĞRENDİM,

Hayatın bana birşeyler öğrettiğini ve bunları yazmam gerektiğini öğrendim. Mesela;

İnsanlara kendimi zorla sevdiremeyeceğimi örgendim.

Yapabileceğin tek şey sevilebilecek biri olmak. 

Gerisi onlara kalmış... 

 

İnsanları ne kadar düşünürsen düşün, 

Onların seni o kadar düşünmediklerini öğrendim. 

Güven elde edebilmek için yılların gerektiğini, 

Ama yok etmek için saniyelerin bile yettiğini öğrendim. 

 

Önemli olanın hayatındaki eşyaların değil, 

Hayattaki kişilerin olduğunu öğrendim. 
 

İnsanin ancak 15 dakika çekici olabildiğini, 

Ondan sonra alışıldığını öğrendim. 

Kendimi karsılaştırmak için başkalarının en iyi yaptıklarını değil, Kendi  en iyi yaptıklarımı kıstas almam gerektiğini öğrendim. 

İnsanlar için olayların değil, onların daha önemli olduklarını öğrendim. 

 

Her ne kadar ince kesersen kes, 

Kestiğinin her zaman iki yüzü olacağını öğrendim. 

Sevdiğin kişilere sevgi dolu sözler söylemen gerektiğini, 

Belki bunun onu son defa görüsün olabileceğini öğrendim. 

 

Her ne kadar onu çok düşünsen de, 

Yine de gidebileceğini öğrendim 

Kahramanların, yapılması gerekenleri ne pahasına olursa olsun, 

Yapanlar olduğunu öğrendim. 
 

İnsanların seni hep hesapsız sevdiğini, Ama bunu nasıl göstereceklerini  bilemediklerini öğrendim. 

Sinirlendiğimde gerçekten buna değse bile asla acımasız olmamam gerektiğini öğrendim. 

 

Gerçek dostluğun ve gerçek aksin aramızda uzak mesafeler olsa bile büyüdüğünü öğrendim. 

Birisinin seni istediğin gibi sevmemesi, 

Onun seni tüm benliğiyle sevmediği anlamına gelmediğini öğrendim. 

Bir arkadasın ne kadar iyi olursa olsun seni üzeceğini 

Ve senin yine de onu affetmen gerektiğini öğrendim. 

 

Bazen başkaları tarafından affedilmenin yetmediğini öğrendim. 

Kendini de affetmeyi öğrenmelisin. 
 

Kalbin ne kadar kırılmış olursa olsun, 

Dünyanın senin acılarından dolayı durmayacağını öğrendim. 

 

Geçmişimiz ve durumumuzun olduğumuz kişiliği etkilediğini, 

Ama olmamız gerekene karsı sorumlu olduğumuzu öğrendim. 

 

İki kişinin tartışmasının, birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmediğini öğrendim. 

Ve tartışmadıkları zaman da sevdikleri anlamına gelmediğini. 

Bazen kişiliğini eylemlerinin önüne koyman gerektiğini öğrendim. 

 

İki kişinin tamamen ayni olan bir şeye baktıklarında bile 

Farklı şeyler görebildiklerini öğrendim 

 

Hayatlarında her zaman dürüst bir şekilde daha ileriye gitmek isteyen kişilerin, 

Sonuçları önemsemediklerini öğrendim. 

Seni doğru dürüst tanımayan kişilerin, 

Hayatini birkaç saat içinde değiştirebileceklerini öğrendim. 

 

Verebileceğin bir şey kalmadığında bile bir arkadasın ağladığında, Ona yardim edebilecek gücü bulabileceğini öğrendim. 

Yazmanın, konumsak kadar duygusal gayret gerektirdiğini öğrendim. 

En fazla önemsediğim kişilerin, benden hep uzaklaştırıldıklarını öğrendim. 

İnsanları üzmeden ve duyarlı olarak kendi fikirlerini söylemenin 

Çok zor olduğunu öğrendim. 

 

Sevmeyi, 

Ve sevilmeyi öğrendim... 

Öğrendim.

CAN YÜCEL”

***

Ne güzel öğrenmişsin sevmeyi, sevilmeyi Sevgili Can Yücel. Keşke herkes de senin gibi öğrenebilseydi bunu. O zaman üzerinde yaşamaya ne çok değerdi mavi gezegen…

Bana da öğretseydin ya şu sevmenin sevilmenin gizini… Ama sevmek, sevilmek öğrenilemez ki, onun tohumu insanın içinde olmalı.

Yine de sevmeyi sevilmeyi, öğrenmesini diliyorum herkesin. Kim bilir belki de gizli tohumlar vardır kimilerinde.

Herkesten önce sen, sen öğrenmelisin sevmeyi ki, sevilebilesin Recep Tayip Erdoğan… Yüze göre sevdiğini söyleyenlere aldanma. Dün kendisine adeta tapan yüzde 60 seçmeni vardı Adnan Menderes’in. Ama o asılırken, hiç birinin gıkı çıkmadı.

Sevmek, ölüme gidenin ardından gitmek değil midir biraz da?