İşin asıl düşündürücü, ancak, ders alınacak tarafı; çok para kazanma hırsı ile bir şey olmaz düşüncesine bağlı olarak gerekli tedbirlerin alınmayışı…
Belki bu sözlerime birçok işveren itiraz edeceklerdir. Saçmalıyor diyeceklerdir. Ne kadar itiraz ederlerse etsinler bu gerçek değişmeyecek, bu hırs ve tamah bitmeyecektir.
***
Gaziantep’imiz dün büyük bir felaket ve acı yaşadı.
Dördüncü Sanayi Bölgesine bulunan Güneydoğu Galvaniz Fabrikasında meydana gelen bir patlama neticesinde 7 işçinin öldüğü, 8 işçinin ise yaralandığı duyuruldu.
Ölen işçilere Allahtan rahmet ailelerine metanet ve sabır dilerken, yaralı işçilere de acil şifalar diliyorum.
***
Böyle felaketleri ve getirdiği acıları, bilirim.
Şu anda ki, acıların büyüklüğü karşısında işverenin çaresizlikten oluşan panik halini ve o işçiler için ailelerine verdikleri sözleri de, vaatleri de, bilirim.
İşçi yakınlarının içlerindeki onları yakan yangının yavaş yavaş sönmeye başlaması üzerine verilen sözlerin nasıl unutulduğunu da, bilirim.
***
Yıllar önce bende böyle bir felaket yaşadım.
Ölen işçi ailelerinin çaresizliğini, işvereni - sağın solun dolduruşlarına gelerek – nasıl suçladıklarını bire bir yaşadım.
***
Çalıştığım tekstil fabrikasında tavana uçuşan elyaf tozlarının – sözde bir elektrik kontağından. Oysa her hafta Pazar günleri fabrikada genel temizlik sırasında tavandaki elyaf tozları, o zamanki koşullara göre aspiratörlerle temizlenirdi – tutuşması üzerine büyük bir yangın çıkmıştı. Tekstil fabrikalarında çıkan yangınlar diğer sektör yangınlarına pek benzemez. O elyaf tozlarının barut gibi hızla bütün tavanı nasıl kapladığını gözlerimle görmüştüm.
Ve üç işçi ölmüş, şu an da kaç kişi olduğunu hatırlamadığım sayıda da yaralı vardı.
***
Bu olayın en ilginç yanı; soğuk ve kar yağışlı bir kış günü olmasına rağmen, fabrika avlusuna çıkartılar pamuk balyalarının üzerine de devamlı kar yağdığı halde ve de aradan üç gün geçmesine rağmen pamuk balyalarının zaman zaman tütmeleriydi.
***
Şimdi bu felakette de aynı şeyler yaşanacaktır.
Anaların, babaların, eşleri, çocukların ciğerleri yanacak. Bu yangıyla nereye ne şekilde ne için; ama nedenini bilmeden saldıracaklardır.
İsyan edecekler, kahredecekler.
***
Ve:
Bir süre sonra, her şeyde ve her zaman olduğu gibi hayat devam edecek. Ölenler öldükleriyle kalacak, acılar yavaş yavaş küllenerek olanlar unutulacaktır.
Ama bu da demek değildir ki; tamamen unutulacaklardır. Hayır. Unutulmuş gibi olsalar dahi sevenlerinin yüreklerinin bir köşesinde acı bir gerçek olarak yaşayacaklardır.
***
Dileğim böyle acıların yaşanmaması…