Kız anasını ağlatmak için yakılan ağıtlarla, Antep’te Evlenme Adetlerine devam edelim.

Babalar içinde yiğit babası

Gınalar içinde gelin gınası

Hanı bu gelinin hatun anası.

xxx

Gelsin de gızının düğününü görsün

Gelsin de gızının göynünü görsün.

xxx

Ufak örün şu gelinin başını

Kınalayın ak elinin içini

Bugün burada, yarın çeker göçünü

xxx

Gel gelin ağlama, yazın buyumuş

Divide galeme böyle buyurmuş.

xxx

Pabucun tekine yılan mı girdi

Yoksa aranıza yalan mı girdi

Ammine dayına gıran mı girdi.

xxx

Ağlama gız bacım yazın buyumuş

Divide galeme böyle buyurmuş.

xxx

Bu defa kız da hem ağlar hem söyler:

Sofraya goydum gaşığı

Hopladım düşdüm eşiği,

Vermen beni eloğluna

Bir gız evin yakışığı.

xxx

Ok muyudu, çok muyudu

Bir gız eve çok muyudu

Yıkılası bu şehirde

Bir benzerim yok muyudu?

xxx

Noldu babam sana noldu

Sarardı gül benzin soldu

Verdin beni yabancıya

Bir gün duyarsın ‘Gızın öldü.’

xxx

Ana bütün bu ağıtlara rağmen az ağlarsa ağıtlar devam eder.

Anan da atını çayıra bağlasın

Her at kişnedikçe kendi ağlasın

Anayın gızı (oğlu) varsa seni neylesin.

xxx

Duyun gızlar duyun ben anama doymadım

Uçun kazlar ben sılama doymadım.

xxx

Elinin gınası çamurdan mı ola?

Gözünün sürmesi kömürden mi ola?

Ananın yüreği demirden mi ola?

xxx

Ağlama gız bacım, yazın buyumuş

Divide galeme böyle buyurmuş.

İçerde ağıtlar, türküler, kahkahalar, zılgıtlar gırla giderken, kına tepsisi de kapıda bekleyen oğlan evine verilir…