Anayasanın belirlediği, seçme seçilme gibi, her ne görevde ve makamda olursa olsun, yasaların denetimindedir. Bu gün ülkedeki bütün siyasi partiler ve  ülkeyi yönetenlerin yargı kontrolünde olduğu unutulmamalı. Ben başbakanım, ben cumhurbaşkanıyım ve bakanım milletvekiliyim diyerek, kendisini yasalardan ve ülke anayasasından bireylerinden üstün görmemeli.

Özellikle,siyasi partilerin, denetimini yapan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı üyelikten tut. Siyasi partilerin gelir giderleri ve üye aidatlarına varıncaya kadar denetlerken, yasalar gereği göreviyle bağdaşmayan siyasiler ve siyasi partiler hakkında da, gerekli gördüğü anda,inceleme başlatabilir  ve anayasa mahkemesine baş vurup gerekirse  cezaiyi müeyyideler uygulanmasını ister.

Siyasetin içinde olmayanlar ve yönetici olarak görev yapmayanlar siyasi partiler yasasını bilmeyenlere belki biraz tuhaf gelir. Ama ben iktidarım, ben başbakanım diyerekten her şeye karşı tavır alma ve iktidar haricindeki siyasileri ve halkı aşağılamaya yasal olarak hakkı yoktur. Çünkü meclisteki milletvekili dokunulmazlığına, güvenerek, her istediğini yapamazlar.

Ancak şu anki yasaları uygulayanlar, çok şeyi görmezden gelirken, kendi yetkilerini de unuttular. Bu gün Cumhuriyet savcıları ve özellikle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının, toplayacağı belge deliller ile anayasa mahkemesine başvurma hakkı doğacağı gibi, ülkenin halkın zararına olan her türlü olumsuzluklar hakkında ve buna iştirak edenler hakkında dava açabilir.

Ayrıca anayasa gereği ülkenin bölünmez bütünlüğü ile anayasal hakların kısıtlanmaları ve bunları engelleyenler, hakkında siyasi ve idareciler hakkında da yasalar gereği gereken dava açılabilinir.

 Ancak şu an yasa anayasa hukuk dinlemeyenler ile kendisini yasalardan ve anayasanın belirlemiş olduğu yetkiler dışına çıkıp, her istediğimi yaparım anlayışı içinde olanların, kendilerini yasaların üzerinde görmeleri gibi baskıcı bir tutum içinde hareket etmeleri bir anayasal suç işlediklerini ve buna da seyirci kalanlarında suç işledikleri açıkça ortadadır.

Bakın, anayasa değişmeden ülkede başkanlık sistemini açıklamak  bir anayasal suçtur.O  zaman bütün yasaların işlevliği ortadan kalmış olup, halihazırdaki yasalarla kimseyi yargılayamazsınız. Vatandaşa yasalar var diyemezsiniz. Önce yeni bir anayasa ile, başkanlık sistemi ve getirdiği yasaların ,meclisten geçmesi veya halka referandum olarak , sunulup kabul edilmesi gerekir.