Bu mübarek güzel gece; peygamber efendimiz sav bir gece vakti Mekke'den, mescidi Aksa'ya oradan da sema katına yükselerek Rahman in davetine icabet ederek Hak teâlâ hazretleri ile görüşmüş olduğu, ve şirk koşmayanların affedilebileceği müjdesi, Bakara Sûresi'nin son iki ayeti ve beş vakit namaz hediyesiyle yüce âlemlerden döndüğü gecedir…
Ayeti kerime de;
“Kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.” (isra)
Bu gece bin bir hikmete ve mucizeye haizdir. Düşünenler için
Ayetler ve sırlar var. Cenabı hak hiç bir kula nasip etmediği bir güzelliği alemlerin efendisine; "sen olmasaydın kainatı yaratmazdim" diye iltifatta bulunduğu zat'a yani hazreti Muhammed sav é ve onun ümmetine lütfü ihsanı ilahide bulunuyor. Öyle ki sadece davet etmekle kalmamış efendimize ve biz ümmetine güzel hediyeler yollayarak bizim gibi aciz ve ona kullugunda zayıf, namazını dahi acziyane kılamayanlara tövbe kapılarının son ana kadar açık olduğunu ve ona dönüşümüzde bu ihsan olunanlardan faydalanabilecegimizi müjdeleyerek göstermiştir.
Önümüze konulmuş olan bu denli güzel bir nimet ve bize verilen o muhtesem değeri görüp, ilahi ihsanin bahşettigi guzellikten faydalanmamak, ben akıllıyım diyen hiç bir insanın akıl kârı olamaz. Aksine zararı olur. Üç günlük dünya uğruna böylesine fırsatı kaçırıp ahiretini heba etmesine değmez...Öyleyse mubarek mirac kandilimizi hakkıyla, olması gerektiği gibi geçirip Allaha samimane sığınıp Nasuh tövbesiyle tövbe edip bu lutfa eriselim insaallahurrahman... Bütün İslam aleminin ve değerli okurlarımın mirac kandilini kutlarım...