Her sözün bir son bulduğu nokta vardır. Şu an yargıda ve Adalet bakanlığının ağzında sakız gibi çiğnediği bir genel af söylentileri bazı umutları yeşertirken, adına Dördüncü yargı paketi koydukları içi boş bir toprak küpü hazine bulmuş gibi sevinenlerin karamsarlığına dönüştü.
Çünkü dördüncü yargı paketi ile terör örgütü mensupları ile belli bir kesimi kurtarmak için hazırlanan yasanın içinin boş çuvala benzediğini Cumhurbaşkanı da görerek meclise iade etmesi tam bir fiyasko. Çünkü halka yansımayan hiç bir şeyi onaylamayan bir yapımız var. Oda demokratik solcular olarak; DSP, yani merhum Ecevit’in öğrencileri bizler sessiz devrimle işçileri çıkan yasalarla emeklileri, çalışan memuru enflasyon artı maaş ve köylünün ürününün para ederek kapısına, traktör, araba ve biçerdöver koyduğu günlerin insanlarıyız. Bir traktör mercimek satıp oğlunu kızını evlendirenler şimdi buna hasretler.
Bizler halkı ülkeyi böyle savunduk savunmaya da devam edeceğiz. Ancak; AKP iktidarı ve onun bakanlarına bir sözüm var. Bulunmuş olduğunuz Bakanlıkların hakkını verin. Allah’tan başka kimseye tapılmaz ve kul olunmaz. Cenabı Allah bile bağışlayıcıdır. Sizler kindar olarak insanları yaşarken ölüme mahkûm ederken bunun vebali altında kalacağınızı hesaplayın.
Bu gün ülke geneline bir bakınca; AKP iktidarı sırasında suç oranlarının tavan yaptığını göreceksiniz. Oda Adil bir yargılamanın olmadığını ortaya koyuyor. Şu an karar veren savcı hâkimler sanki korku içinde ve verdikleri kararı dahi kendileri benimsemedikleri halde uygulamaları sonucu ceza evlerini tıka basa doldurdular.
Ancak suçu işleyen ile teşvik eden arasında bir farkın olmadığının farkında değiller. Bundan dolayı yapmış olduğunuz yasalar taraflı halka yansımayan belli bir kesimin isteği üzeri çıkarılan yasalar yarın sizler içinde geçerli olacak.
Sayın Adalet bakanı, her seferinde çıkıp insanları hüsrana boğar gibi demeçler vereceğine karamsar ve idam fermanı imzalar gibi demeçleri ile tam bir diktatörü andırıyor. Hani sen bir bakansın oda bu ülkede bütün kesime hitap etmen gerekirken sanki bazı kesimleri hedef alır gibi açıklamalar adaletin dağıldığı bir kuruma yakışmıyor.
Şu an ülkede milyonlarca kader mahkûmu ve yakınları senin verdiğin demeçlere takılıp kalırken meclisten çıkacak olan yasalara da müdahale ettiğine inanıyorlar. Aslında yargıyı temsil eden en üst makam olarak Adalet bakanlığının, yargının tarafsız ve bütün toplumu kapsaması gerektiğini ve denetlemesi gerekirken siyasi olarak verilen kararlara seyirci kalmayıp yapılan yasa değişikliklerinde de meclisten çıkan yasaların toplum üzerinde yaratacağı etkiyi de göz önüne alarak açıklamalar yapması daha yerinde olur. Yani peşinen ortaya atılan olmaz veya yapılmayacak gibi kati sözler ve bazı kesimlere ayrıcalık tanıyan yasalar toplumu bölmekten başka bir şey getirmez. Sözün bittiği yer olan meclisin kararı ayrımcılık değil, birleştirici olan yasama yeridir.
NOT: Dünkü yazımda Şahinbey belediyesi ev çekilişine form parası olarak 50 TL alıyor sözü bazı kişilerin bilinçli olarak sıradaki kalabalığı dağıtmak için sırada bekleyen insanlar arasında yaydığı bir asılsız bilgiden kaynaklanmıştır. Sadece evrakları temin etmek için bazı kişilerin, kırk elli lira masrafı olduğu bilgisi üzerine okuyucularımdan ve Belediye yetkililerinden özür dilerim.