TAHİR EFENDİ BANA KELP DEMİŞ HİKAYESİNİ BİLENLER BİR ADIM ÖNE ÇIKSIN...

Kendi kendine Kemalistçi sıfatını layık gören, sözde Cumhuriyetçi, sözde Laik, Sözde Demokrat kişiler yine aldı eline sazını...

Sosyal medya hesapları yıkılıyor. Haber kanalları, gazeteler hepsi ayakta. Nasıl da istedikleri oldu. Nasıl da tam hayallerindeki plan tıkır tıkır işliyor. Ne oldu çok mu şaşırdınız, sözde Diyanet İşleri Başkanının sözlerine? Ne oldu çok mu garibinize gitti? Erdoğan’ın 31 mart seçimlerinde “ben Ayasofya’yı cami yapayım da ülkeyi kaosa mı götüreyim” derken şimdi her zamanki gibi çark edip, sözünü değiştirip kendisiyle çelişmesine? Alışın artık bu hallere. Sadece yapmamız gereken, aynı cümle içinde geçen isimlere dikkat etmemiz. Ekmeklerine yağ sürüyoruz. Bu çirkin sözleri yalnızca bir kısım Ayasofya’yı kutsal mekan sayıp ilk Cuma namazına giden grup duymuşken sayemizde şimdi gitmeyen örümcek kafalılara da oturdukları yerde hizmet sunup of dedirttik. Dikkat edin, bakın, giderek adını daha düşük insanlarla anıyoruz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ün.

Şimdi birileri gibi “Eyyyy Uyyyy Sen Kimsin Sen Nesin!!” gibi haykırışlarla dile getirmek vardı, diyanet İşleri Başkanının adını… Ancak sayemizde aynı cümlede geçer oldu Ulu Önder’in ismi. Derler ya bir söyleyene bakarım birde söyletene.. İşte bu kadar... Söyleten de belli söyleyen de.

Prim veriyoruz, istedikleri projelerin kendilerinden çok reklamlarını yapıyoruz. Diyeceksiniz ne yapalım, susalım at mı koştursunlar? Her ağızlarına geleni söylesinler mi? Ne yazık ki her ağza gelen fütursuzca söyleniyor da, At dört nala koşuyor da.. Atı çalan daha Üsküdar'a varmadı mı?

Daha öncede gördük atın bile sırtından kendini nasıl attığını... Peki yapılması gereken nedir? Öncelikle kağıttan kaplanlığı bir tarafa bırakacağız. Daha sonra bu tarzlara prim vermeyerek yalnızca demokrasinin kuralları içinde değiştirme  anlamında çabalarımıza devam edeceğiz. Sosyal medyayı, haber kanallarını, manşetleri yıkan videolara karşın “kendime olan saygımı bozmadan söylemeye çalışacağım.

Sözde bir din adamının kurduğu çapsız cümleler değil de, iktidarın önceki söyledikleri, buna rağmen toplumun balık hafızasından istifade edip, şimdiki yaptıklarını, ne yapılması gerekiri anlatmak  olmalı birinci adım..

Cahille boğuşmayı bırakalım. Ona zaten olmuş olacak. Kafası çalışanın peşine düşelim...Z kuşağı kadarda mı olamıyorsunuz?... Maskemizi çıkarıp tüm virüsü alacağımıza, korunalım bu çapsız virüslerden derim ben.