CHP’de hareketli günler yaşanıyor. Öyle böyle değil, ne de olsa delegeler belirlenecek.

Son tarih 7 Eylül…

Yaklaşık bir aydır devam eden tartışmalar, tarih yaklaşırken iyice arttı.

Sosyal medyada yapılan paylaşımlarda, gazetecilere ulaşan yakınmalarda dinliyoruz:

“İlçe başkanı, mahalle iradesini dikkate almıyor. Nerede kaldı demokrasi?”

Peki ne istiyorsunuz?

“Delege tespitini, mahalleli iradesine bıraksınlar”

Ne kadar safiyane, demokratik bir talep.

Biri de demiyor; “Biz kırk kişiyiz, birbirimizi biliriz.”

Gönülden geçeni biz söyleyelim; “Delege listesini mahalle temsilcisi yazsın

**

Herkes çok iyi biliyor; “İlçe başkanı yazmasın” dedikleri listeyi, mahalle temsilcisi ile birkaç yakını yazacak.

Herkes biliyor, mahallede seçim yapılmadığını.

Yani yüksek sesle dile getirilen demokrasinin onlara göre anlamı; “Delegeyi o yazmasın, ben yazayım”

**

Yıllardır aynı demokrasi oyunu oynanıyor CHP Gaziantep’te…

Her aday belirleme sürecinde İl-ilçe yönetimleri, Genel Merkez’e sesleniyor:

“Parti içi demokrasi için, partili iradesinin yansıması için ön seçim olsun…

Ön seçimde kim oy kullanacak?

Bugün neredeyse her mahallede yazılması tartışma konusu olan delegeler…

Bu şekilde ön seçime, örgütün iradesi diyorlar, yerseniz…

**

Bakın Şehitkamil’de meclis üyeleri ön seçim ile belirlenmişti. Atama yapılmış olsa, 10 istifanın ardından Genel Merkez’e eleştiriler başlayacaktı.

Örgüt iradesini dikkate almadınız, parti içi demokrasiyi önemsemediniz. Atama ile bu iş olmaz dedik…

Örgüt iradesi, bir yılda 10 fire verdi.

İstifa eden meclis üyelerinde suç, şimdi kimin o zaman?

**

Delege seçimlerinde mahalle temsilcilerinden il-ilçe yöneticilerine isyan var.

Aday belirlemede aynı isyanı, il-ilçe başkanlarından genel merkeze karşı duyacağız…

Tartışmada tek hedef var; “Benim istediğim seçilsin”

LİYAKAT?

“Ben seçtiysem layıktır zaten”

Kusura bakmayın ama;

Bunu adı, parti içi değil, adamına göre demokrasi olur.