Bu sözler muhteşem bir Türk kadının yürek yakan, insanın içini acıtan sözleri. Tabii insanın…
***
Hani bir iki gün önce (yine aynı sözleri söyleyeceğim) ‘insanlıktan zerre kadar nasibini almamış, insan kisvesi altında; birilerinin piyonu olan, kanı bozuk caniler’, Bingöl Karlıova da kalleşçe tuzak kurarak, şehit ettikleri sekiz polisimiz vardı ya; işte onlardan İzmirli Samet Kırcalı’nın eşi Duygu Kırcalı şehit eşinin çelengini taşırken gözyaşlarına hâkim olamayarak ağlayan polisin gözyaşlarının silerken; “ağlama boncuk gözlüm, kimseyi sevindirme” diyordu…
***
Ve…
İçi cayır cayır yanan genç kadın hayatını, yaşamını ve yaşam felsefesini şu sözlerle özetliyordu.
“Bu son olsun. İzmir’de aynı lisede aynı sırayı paylaştık. Bakın şu saçlarım bembeyaz oldu. Bir günlük karısı olacağım dedim oldum. İzmir’in şehidi var. Özel harekât’tan vazgeçirttim, dağlara çıkmasına kıyamadım. Çevik Kuvvet canımı yaktı, zırhlı arabaya bindirmediler. İşsiz kaldı, Başbakan’a söyleyin, mecbur kaldı polis oldu.”
***
“Mecbur kaldı polis oldu.”
Sanki polis olmak suçmuş, kötü bir şeymiş gibi(?).
***
Herhalde bu sözlere de söylenecek söz vardır.
“O işine baksın.”
***
Anlaşılan o ki; ülkemizde şu sıralar hiç kimse, ama hiç kimse “işine bakmıyor” olacak ki, Başbakan devamlı olarak “herkes işine baksın” diye uyarıyor.