Düşün
Annem ilkokul mezunuydu. Ama, çok iyi bir doktordu.
- Başım ağrıyo yav…
- Saçın ıslak ıslak çıktın ondan.
- Başım dönüyo…
- E bi şey yemiyorsun, açlıktan.
Eczacıydı aynı zamanda…
- Gözüm morardı.
- Gel, patates basayım.
- Kepeklerim çoğaldı.
- Otur, zeytinyağı süreyim.
- Arpacık çıktı galiba.
- Yum, sarımsak değdireyim.
Hemşireydi…
- Öfff, terledim be.
- Dur, sırtına havlu sokayım.
Röntgen mütehassısıydı…
- Öhh-höööaa!
- İçme şu zıkkımı.
Bebekken, anestezi uzmanıydı…
- Dandini dandini dastaaana.
Ürologdu…
- Çişin niye sarı bakiiim?
Fizyoterapistti…
- Dizim ağrıyor.
- Benim de belim ağrıyor, geçer.
Diyetisyendi…
- Mis gibi türlü yaptım, sakın sokakta burger filan yiyip gelme, kola da içme!
Cildiyeciydi…
- Sırtımda sivilce çıktı.
- Çikolata yeme.
Laboranttı…
- Burnum akıyor.
- Ben şimdi sana bi ada çayı kaynatayım, rezene, bal, limon,
tarçınla zencefili de ılık ılık iç, uyu, uyan, sabaha bi şeyin kalmaz.
Psikiyatrdı…
- Nen var oğlum?
- Bi şeyim yok.
- Var var, canın sıkkın.
- Yav bırak, iyiyim.
- Yok yok, bilirim ben.
- Anne delirtme insanı!
- Bak gördün mü?
- Neyi gördüm mü?
- Sinirlerin bozuk senin.
Genetikçiydi…
- Babana çektin sen, o da sinirli, bütün kötü huylarını ondan almışın zaten.
Hastasıydım…
Hastaydım ona.
İyi bakın onlara..."
Anne - Yılmaz ÖZDİL
///
H
BU DERT BENİ ADAM EDER
Gece gündüz dolaşırım tenhalarda menhalarda
Benim annem güzel anem beni koyver
Sağ yanımda bir sızı var, sol yanımda yandım aman altıpatlar
Bu dert beni verem eder
Eğri büğrü bakar oldum boyunbağı takar oldum şaşkın oldum
sakar oldum
İkide bir yüreğimi dağa taşa diker oldum
Şunca yıl karanlıkta göz kırpmaktan bıkar oldum
Benim annem şeker annem gençlik elden gitti gider
Dama çıktım damdan düştüm kılıç kestim esrar içtim
Şahin oldum keloğlanın külahını kaptım kaçtım
Yâre ağlar güler uçtum yarı yolda yorgun düştüm
Benim annem kadın annem bu nasıl iş bana deyver
Gece gündüz düşünürüm tenhalarda menhalarda
Aman annem güzel anem beni koyver
Sağ yanımda bir sızı var, sol yanımda dağlar duman altıpatlar
Bu dert beni adam eder.
1963
Ataol BEHRAMOĞLU
Bir Gün Mutlaka, Toplu Şiirler
///
Gülümse
Bana güvenmeyin
Laz gazetedeki iş ilanı üzerine gelmiş ve sırası gelince görüşmeye girmiş. İş ilanında üniversite mezunu, iyi Fransızca konuşan, pazarlama konusunda tecrübeli bir yönetici arandığı yazıyormuş.
- Hoş geldiniz, hemen başlayalım. Hangi üniversite mezunusunuz?
- Üniversite mezunu değilim.
- Öyle mi? O zaman yabancı dilinize güveniyor olmalısınız.
- Yabancı dil bilmem.
- Demek bilmiyorsunuz. O zaman tecrübenize güvenerek geldiniz.
- Pazarlama konusundan anlamam.
- O zaman niye geldiniz canım kardeşim ?
- Bu işte bana güvenmeyin. Onu demeye geldim.
///
Kulağına küpe olsun
Bazıları sürekli gülün dikeni var diye yakınır. Oysa ben dikenlerin gülü var diye minnettar olurum... (Alphonse Karr)