Onulmazlığı…
Bu olsa gerek!
Bir gazetede ilişti gözüme, çaresizliği okudum. Bir bölümünü sizinle paylaşmak istedim.
Bu ilgi çekici, yürek dağlayan gerçekleri gözler önüne seren, hazırlayıcı, önsöz olarak konuya şöyle giriyor.
“ Röportaj yaptığım 43 kişiye bazen birden fazla tercümanla gittik. Beni en çok çocuklar etkiledi. Hemen her evde tercümeyi burada Türkçe öğrenmiş çocuklar yapmak istedi. Sekiz yaşındaki Ahmet’in ‘sınıfta arkadaşlarım Suriyelilerle dalga geçiyor ama ben takmıyorum ki kafama’ deyişi asla aklımdan çıkmayacak. (İpek İzci)
Ahd Jadouh, 32-Bursa
Kimyagerim. Suriyeli olduğum için işe almıyorlar. Çocuklarım iyi eğitim görsün diye buraya geldim. Kızım okula ilk başladığında öğretmeni ona kötü davranıyordu. Bir Suriyeli arkadaşı vardı. Öğretmen Arapça konuştuklarını duyunca ona bağırıyordu. Başka bir okula yazdırdım, yeni öğretmeni iyi davranıyor. Hatta kızıma “Sen ne çalışkansın, sen Türkçeyi iyi konuşuyorsun” diyor…
(Ülkemin öz evlatları kendilerine göre iş bulabiliyorlar mı ki?)
Laila Farho, 56-İstanbul
Hem Suriyeli hem Kürt olduğum için komşuların beni sevmediklerini hissediyorum. Kızlarımla Kürtçe konuştuğumda rahatsız olduklarını belli ediyorlar. Türkiye’nin en sevdiğim yanı, siz kadınlar çıkıyorsunuz, giriyorsunuz kimse bir şey söylemiyor. Türkler burada hepimiz maaş alıyoruz sanıyor. Bizimle konuşurken “Maaş?”diye soruyorlar. Kızıma “Onlara maaş almadığımızı anlat” diyorum.
(“Eh, sizinde bizim gibi bir Atatürk’ünüz olsaydı, sizde her yere rahat girip çıkardınız.”)
Yana Al Makhouz, 22-Bursa
2017 de Rakka’dan geldim. Ammem, babam ve kız kardeşlerimle birlikte “Halep’e dedemizi görmeye gideceğiz” dedik, çıktık, geri dönmedik. Benim Suriye de gördüğümle burada gördüğüm Suriyeliler başka insanlar. Çok değiştiler. Korkuyorlar. Birbirlerinden korkuyorlar. Sokakta bir Suriyeli gördükleri zaman yüzünü çevirip konuşmuyorlar, o kadar… Kimse kimseye güvenmiyor.
Betül Davut, 42-Mardin
32 yaşındayım, 7 tane çocuğum var. Evlenmeden önce liseye kadar okuyabildim ama hiç çalışmaya ihtiyaç duymadığım için bir mesleğim olmadı. 2015’te Halep’ten geldik. Mardin’i seviyorum, geri dönmeyi düşünmüyorum.
Sıraç adında bir oğlum var, hayali Gaziantep’e gidip mesleğini eline almak. Bir diğer evladım ressam olmak istiyor. Bense bir anne olarak tek hayalim onların hayallerinin geçekleştiğini görmek…
(“Bu hayallerini kendi ülkende gerçekleştirsen!”)