Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Gaziantep’in eğitim sıkıntısı ile ilgili değerlendirmesini yapmadan önce, bizimkilerden brifingi almış...
“Gaziantep eğitimde bunu haketmiyor, Ama...
Sebebi göçtür, göç...
O nedenle el ele verip yeni okullar yapmalıyız...”
**
Eğitimimiz göçertilirken, sıkıştıklarında hep aynı bahane; Göç...
Göçten dolayı derslik sayısı yetersiz kalıyor, hadi yeni okullar yapalım.
Ama göç devam ediyor..?
Bu yıl yaptırdığımız okullar, nüfus artışı ve göç rakamlarını bile karşılayamıyor.
O zaman ne yapacaksın? Göç sorununa bir çözüm bulacaksın.
Bizimkiler ne yapıyor?
“Gaziantep’te işsizlik yok, Gaziantep’e gelin” çağrısı yapan bu şehrin ileri gelenleri değil miydi?
Göçten yakınırken, bir de Suriyeli göçmenlerin şehri doldurmasını izleyenler kimlerdi?
**
Tekne gövdesindeki delikten su alıyor. Biz elimizdeki bardakla suyu boşaltamaya çalışıyoruz.
Tespitimiz doğru; “Teknedeki delik, tekneyi batıracak...”
Ama tedavi yanlış; “ Teknedeki suyu bardakla boşaltalım...”
Sen deliği kapatmak için de bir çaba sarfetmezsen, hatta deliği büyütecek işler yaparsan, bu su elindeki bardakla boşalır mı?
Çok sürmez gemi batar, sen de elindeki bardakla çabaladığınla kalırsın...
**
Büyükşehir kendi davetine icabet etmiyor
Şehre bir bakan geldi mi, kurumlarda ara ki birini bulabilesin. İlgisi olan olmayan, herkes bakanın peşine takılır.
Hele bir de Cuma günkü gibi iki bakan birden gelirse...
Büyükşehir Belediyesi, kendi davet ettiği “Karayılan’ı anma programına” katılacak bir kişiyi bile bulamaz. Tahminime göre kimsenin aklına bile gelmez. Çünkü bakan buradadır.
Karayılan, Antep Savunması’nın ölümsüzleşen kahramanlarından birisidir. Şanssızlığı Şehitkamil ve Şahinbey gibi bir belediyeye isim olamaması, bir bakıma sahipsiz kalmasıdır.
Ailesinin çabaları sonrası, bu yıl Karayılan’ın şehit olduğu 24 Mayıs günü için bir anma programı düzenlenmiş. Büyükşehir de aileye yardımcı olmuş, davetiye bastırmış, belediye bandosunu Karayılan Anıtı’na göndermiş...
Ama vatandaşını davetiye ile anma programına davet eden Büyükşehir Belediyesi, kendisi bir temsilcisini oraya göndermeyi düşünememiş.
Onlar da haklı. Antep Savunması çok eskilerde kaldı.
Vefa ise bize çok uzaklarda, İstanbul’un bir semti olarak tescilledi adını...