Bir Bilge Varmış

Ne sorsan cevap verirmiş.

Onu çekemeyen biri demiş ki:

Ona öyle bir soru soracağım ki kesinlikle bilemeyecek.

Ne soracaksın diye sordukların da ise ;

Elimde bir kelebek var diyeceğim ve soracağım; Ölü mü, diri mi diye..

Eğer diri derse elimi sıkıp öldüreceğim

Ölü derse de elimi açıp bırakacağım uçup gidecek..

Ve dediği gibi adam gidip bilgenin yanına sormuş;

Elimdeki kelebek ölü mü diri mi?

Bilgenin Cevabı ise Müthiştir;

O SENİN ELİNDE !

Unutmayın Bazı Şeyler İmkansız Gözükse de Bizim Elimizdedir…

///

H

ÖZLETİYOR SENİ BU YAĞMURLAR 

 

Burada yağmur yağıyor 

Aralıksız yağıyor günlerdir 

Ama sen yine de şemsiyeni 

Almadan gel ilk otobüsle

 

Buğulanan camlara usulca 

Yüzünü çiziyorum ki yüzün 

Bir yağmur damlası olup 

Düşüyor yapraklarına gülün

 

Güller de bozamıyor bu uzun 

Karanlık sessizliğini kentin 

Anılarını yitiriyor sokaklar 

Bezirgânlaşıyor bulvar ışıkları

 

Tarih de kekemeleşiyor bazan 

Ki o zaman aşktır tek bilici 

Aşksa yürümek gibi bir şey 

Duyabilmek kuşların gelişini

 

Anısı bizsek eğer bu kentin 

Unuttuğu türküler bizsek 

Acıyı rehin bırakıp bir güle 

Anımsatmalıyız bunları bir bir

 

Sonra yürümeliyiz seninle

Sokaklara caddelere çıkmalıyız

Belki bir aşktır bu kentin

Belleğini geri getirecek olan

 

Burada yağmur yağıyor ama sen

Şemsiyeni almadan gel yine de

Özletiyor bu çılgın sağanak seni

Sırılsıklam özletiyor biliyor musun

  Ahmet TELLİ 

 

///

Gülümse

Osman Amca’nın Mesajı

Osman amca eşiyle hararetli bir tartışma esnasında eşini çok kırmıştır. Gururu incinen kadın memleketine, baba evine dönmüş, aradan epey vakit geçmesine rağmen eve dönecek gibi de değildir…

Cep telefonuyla yaptığı çağırma seanslarından sonuç alamayan Osman amca son çareyi mesaj atmakta bulmuştur ve karısı bir kaç saat içinde kapının önünde bitmiştir.

İşte Osman amcanın mesajı:Kadınım bu sana son mesajım. Bebelerinen evde oturup ağlarım. Çamaşır, bulaşık tarih yaptı kadınım ben bu işlerden ne anlarım?

Bir tokat salladım değmedi bile, la b*k mu var babanın evinde. Ula ne bilinmez bir avratmışsın, bebelerinen beni mevlam kayırsın.

Arkadaşın Hatçe yan yan bakıveriyo. Üzülme Osman abi deyiveriyo. Bebelerin başını okşayaraktan, kendi düşen ağlamaz deyip gülüveriyo.

 

Bu gün geliverdi sabahın köründe. Vallaha bir gecelik vardı zillinin üzerinde. Bulaşığa daldı, çamaşırı yıkadı; la kadınım bak göğnüm çok daraldı.

Bebeleri banyoya sokup yıkayıverdi, Osman abi sende gir keseleyim diyiverdi. Bende büğün olmaz yarın diyiverdim, la kadınım sana son bir şans daha verdim.

Sabaha kadar geliyosan gel eve, vallahi gelmezsen büyük tehlike. Hatçe elinde bekliyor kese, vallah keseylen kalsa keşke.

///

Kulağına küpe olsun

Nerede mutlu olacaksam, oraya gitmek istiyorum.

Amelie