Ara Verelim

İlişkilerde en çok duyulan cümlelerden biridir: ‘’ Biraz ara verelim…’’

Aslında bu cümlenin alt metni çok nettir: ‘’ Artık eskisi gibi hissetmiyorum, ama bunu açıkça söyleyecek cesaretim yok.’’ Ara vermek, çoğu zaman ilişkiyi askıya almak değil, yavaş yavaş bitirmek için kullanılan bir bahanedir.

Sudan Bahaneler

‘’Çok yoğunum’’, ‘’Zihnim dolu’’, ‘’ Biraz kendime zaman ayırmam lazım’’… Cümleler farklıdır ama öz aynı: İstemeyen insan bahane bulur. İsteyen, dünyanın yükünü omuzlasa da sevdiğine vakit ayırır. Çünkü sevgi bahane tanımaz.

Travma Perdesi

Son dönemin en sık kullanılan kalkanı: ‘’ Benim travmalarım var.’’ Elbette herkesin yaraları olabilir. Ama travmaların ardına saklanıp karşısındakini oyalamak, sorumluluktan kaçmaktır. Gerçekten seven biri, travmalarını bahane etmez; aksine o sevgiyi bir iyileşme gücü olarak görür.

Sadakatsizliğin Gizli Çevirileri

Birinin ‘’ara verelim’’ deyip aslında başka kapıları aralaması, en açık tabiriyle ihanettir. Çünkü sadakat, sadece yan yana olduğunuz günlerde değil, uzak kaldığınızda da sınanır.

İlişkiyi bitirmeden başka biriyle görüşmek, insanın karşısındakine değil önce kendine yaptığı en büyük saygısızlıktır.

Gerçek Yüz

Özetle, ‘’ara verelim’’ diyen, aslında ‘’Seninle olmak istemiyorum’’ demektedir. Sudan bahaneler, travma hikayeleri ya da başkalarıyla görüşmeler… Bunların hepsi aynı noktaya çıkar: Yetersiz sevgi ve eksik karakter!

Unutma: Sevgi bahane istemez, sevgi mazeret aramaz.

Seni seçmeyen, zaten senin yol arkadaşın değildir.

Gerçek seven ‘’ ara verelim’’ demez, ‘’ nasıl çözeriz’’ diye sorar.

Sevgi emek ister, cesaret ister, sadakat ister. Bunları vermeyen erkeklerin ‘’ara verelim’’ bahanesiyle yaptığı tek şey şudur: Erkek değil, sadece büyümemiş bir çocuk olduklarını itiraf etmek.