Gülelim, ağlanacak halimize!
Ne günlere kaldık?
***
İki din adamı. İkisi de aynı camii de görevli. Birisi imam diğeri müezzin…
Ve tabii amir memur durumu.
***
Camie sabah namazını kıldırmak için gelen imam efendi, uyumakta olan müezzin efendiyi uyararak, “kalk vakit tamam, ezanı oku” diye uyarıyor. Müezzin efendi Allah bilir ya, oflaya puflaya kalkıyor ve ezan okumak için mikrofonun başına geçiyor.
Eskiden mikrofon falan yokken, hatta merkezi sistem diye bir şey de yokken her caninin müezzini görevli olduğu caminin minaresine çıkar ezanını okurdu. Kar, yağmur, fırtına dinlemeden.
Şimdi sıcacık bir odanın içinden mikrofonla ezan okunuyor.
***
Konuyu daha çok dağıtmadan gelelim hikâyemize:
İmam efendi bir de bakıyor ki, müezzin efendi abdestsiz ezan okuyacak. Hem dinimizin gereği hem de amir olarak, imam efendi müezzin efendiyi “uyuyordun abdest al, ezanı öyle oku” diye uyarıyor…
Müezzin efendi itiraz ediyor, “hayır ben abdestliyim, abdest almama gerek yok.”
Diyor!
***
Hani abdest almak bu kadar zor mu, diyeceğim?
Gerçek din adamlarımıza göre her vakitte abdestti tazelemek namaz için daha uygundur. Bu her fırsatta cemaate hatırlatılır.
Ayrıca, bütün camilerde, zaman zaman müezzin efendiler de namaz kıldırırlar. Eğer namaz kıldıracak bilgi ve deneyime sahip olmasa; camii imamı müezzinin namaz kıldırmasına müsaade eder mi? Elbette etmez!
Ve olayın geçtiği cemi cemaati, müezzin efendinin zaman zaman namaz kıldırdığından bu sırada da abdestsiz olabileceğinden şüphelenmişler!
O cemaatin içi rahat etsin. Eğer öyle bir şey varsa kendilerinin kıldıkları namazları sahihtir ve hiçbir günahları da yoktur.
***
Ve… İki din adamı karakolluk oluyorlar. Çünkü müezzin efendi, imam efendiyi, “benim abdestime, şunuma bunuma ne karışıyorsun” diyerek silahla kovalıyor ve cemaat imam efendiyi elinden zor alıyor.
Gerçi müezzin efendinin elindeki silah kuru sıkı silahmış ama…
Silah kuru sıkıda olsa müezzin efendi elindeki silaha güvenerek, imam efendiye: “Seni mermi manyağı yaparım diye” yiğitlenebilmiş.
İşin garip tarafı; hani bir süre önce bir okulda öğretmen hanım kızlar kısa etek giyiyorlar diye kızları rahatsız etmeleri için bir gurup genci kızların arkalarına takmıştı da öğretmene ceza olarak başka bir okula tayin edilmişti ya…
Şimdi de müezzin efendi o camiden alınarak başka bir camide göreve gönderilmiş(?)
O öğretmen hanımın gittiği okulda da ayın olayı tekrarlamayacağını kim temin eder?
Müezzin efendinin bu defa da yeni gittiği camini imamını silahla kovalamayacağına kim garanti verir!
Ne günlere kaldık?!