Vaat edilen herhangi bir şeyin, olmayacağına inanıldığında Gaziantepliler şu söz söylerler:

         “İnşallah ile maşallah ile, her ile heç çıkar.”

         ***

         Erken seçim dolayısıyla, gerek iktidar gerekse muhalefet ‘inşallah’ diyerek, içinde bulunduğumuz ekonomiye, biçilip giydirilecek elbiselere uymayan, vaatlerde bulunuyorlar.

         İnsan bu durum karşısında “İnşallah ile maşallah ile her ile heç çıkar” demekten kendini alamıyor.

         ***

         İktidar ve muhalefet partilerinin bu şekilde ettikleri vaatlerin yerine getirilmesi için çok paraya ihtiyaç vardır. Bu paralar nasıl tedarik edilecektir?

         Bir yandan iç ve dış borçlarımız kar yumağı gibi öyle büyümüş ki, bunu küçültmek o kadar kolay olmayacaktır.

         ***

         24 Haziran seçimini kazanacak olanın işi çok zordur.

         Bir kere, yaptığı vaatlerin birçoğunu gerçekleştirmeye gücü yetmeyecektir. Çünkü ülkenin mali durumu bunu gerektirir gözükmektedir.

         İkincisi, vadesi gelecek olan iç ve dış borçları karşılamak için mali yönden gereken çaba, vaatlerin yerine getirilmesini güçleştirecektir.

         ***

         Ülkemizin mali yönden rayına oturabilmesi için gerek yönetenlere ve gerekse yönetilenlere büyük görev düşmektedir.

         Seçimden sonra iktidar olan yönetenler, evvelemirde tasarrufa yönelmelidirler. Aşırı harcamalara son vermelidirler.

         Diğer yandan, başını almış gitmiş olan dolaylı vergilerden, dolaysız vergilere yönelmelidirler. Yani hakça bir vergi düzeni sağlanmalı, verginin gelirlere göre tahsili sağlanmalıdır..

         ***

         Yönetilenlere gelince, yönetenlere yardımcı etmek amaçları olmalıdır. Halk gelir, vergi, ülke üçlemesinde yerini almalıdır.

         Örneğin; Katma Değer Vergisi’nde vatandaşlar görevini yerine getirmemektedir. Bilindiği gibi arza sunulan mal ve hizmetlerin fiyatlarında KDV dâhildir.

         Satıcı sizden bu vergiyi tahsil ediyor; siz satış belgesi almadığınız için sizden aldığı KDV’ni devlete ödemeyip, cebinde kalmasına sebep oluyorsunuz.. Bu durum aynı zamanda, Gelir Vergisi’nin kaçırılmasına sebep oluyor.

         ***

         Sözün özü, yönetenler tasarrufa yönelip harcamaları dikkatle yapmalı, vatandaş da vergi bilinde olmalıdır; her ikisi de kendi çıkarlarından önce, ülke çıkarlarını düşünüp sağlamalıdır.                  Orhan YALKIN