Hayatta öyle birini sevin ki, size kızgın kalamasın. Gönül koysa bile birkaç saat sonra içindeki özlem, öfkesini boğsun. Sizi görmeden, sesinizi duymadan geçen her dakika ona ağır gelsin. Size suskun kalmayı başaramasın; gururundan önce kalbi konuşsun.

Sevgi, kıymet bilenin elinde büyür. Sizi incitmekten korkan, kırmamak için kelimelerini tartan, yanlış bir bakışınızda bile ‘’Acaba ne yaptım?’’ diye düşünen biriyle olun. Çünkü incitmemek, sevmekten de büyük bir meziyettir.
Ve öyle biri olsun ki… Sizden bir saat bile haber alamadığında dünyayı ayağa kaldıracak kadar endişelensin. Yokluğunuz onda huzursuzluk, varlığınız ise ev gibi hissettirsin. Başka kimseye sizi değişmesin; çünkü bilsin ki sizin sevginiz, bu hayatta bulduğu en nadir şeydir.
Sevgi yalnızca ‘’seni seviyorum’’ demek değil; sevdiğini kaybetmemek için gösterilen çabadır. Önemli olan, yanınızda kalmak için çırpınmasıdır.
Çünkü kıymetinizi bilen biri, sizi kaybetmemek için her şeyi göze alır. Ve işte o zaman, aşk sadece kalpte değil, hayatta da gerçek olur.
Çünkü sevmek; sadece el ele tutuşmak, aynı gökyüzüne bakmak değildir… Sevmek, araya mesafeler girse bile kalbin ritmini değiştiren tek ismi korumaktır. Yan yana olamasanız bile birbirinizi kaybetme korkusunu yürekte diri tutmaktır. Ve öyle biriyle olun ki, siz onun için nefes kadar zorunlu, dua kadar vazgeçilmez, yuva kadar sığınılacak olun. Öyle biriyle olun ki, sizden ayrı geçen her an, onun için karanlık; size kavuşmak ise sabahın ilk ışıkları gibi umut olsun.