Gaziantepspor Beşiktaş maçı muhakkak kazanılması gereken bir maçtı. Geçen hafta alınan Kasımpaşa mağlubiyeti ile bir anda acaba mı dedirtti. Gaziantepspor için bu maç yükseliş maçı olacaktı.
Maçın başlamasıyla Beşiktaş takımı karşısın da oyuna tutuk başlayan taraf Gaziantep’ti. Orta alan kontrolü hep Beşiktaş’ta oldu. Sahasından çıkamayan bir Gaziantepspor vardı ki bu nedenle Beşiktaş atakları hep gol pozisyonu oldu. Beşiktaş’ın golünden sonra Gaziantepspor kontrolü tamamen kaybetti. Hele Bekir Ozan’ın sinirli ve kontrolsüz hareketleri takımını on kişi bırakacak sorumsuzluktaydı. Sahada çabalayan neredeyse tekmeye bile kafa sokan Serdar Kuruluş'un ilk yarı mücadelesi görülmeye değerdi. Gaziantepspor eğer ilk yarı fark yemediyse bu Beşiktaş forvetlerinin beceriksizliği ve Karcemarskas’ın becerisinden oldu.
İkinci yarının başlamasıyla Gaziantepspor’a sihirli bir değnek değmiş gibi bir oyunla başladı. Hep özlediğimiz ve istekli bir Gaziantep takımı vardı. Hele ikinci yarı oyuna giren ve takımı toparlayan Sosa beraberlik golünü atınca Beşiktaş dağıldı. Arka arkaya gelen Gaziantep atakları Beşiktaş defansını bunaltı. Ama atak yaparken kaptırılan topta Beşiktaş ikinci golü buldu. Fakat sahada savaşan bir Gaziantep vardı ki yenilgiyi kabullenmemişti. Beşiktaş ceza sahası içinde Sivok topa ele müdahale edince maçın hakemi penaltı noktasını gösterdi. Cenk penaltıdan attığı golle beraberliği getirdi. Bu dakikadan sonra Gaziantep bastırdı, Beşiktaş savundu. Samet Aybaba Ferandes’i oyundan alınca orta alan üstünlüğü Gaziantepspor’a geçti. Her an galibiyet golü gelebilirdi. Artık maç sona erecekken sahneye Orhan Gülle çıktı. Doksan artıda çıkardığı mermi gibi şutla galibiyet golünü attı.
İki defa mağlup duruma düşüp maçı kazanmak çok büyük bir başarı Hikmet Hoca'yı ve talebelerini kutluyorum. Artık sadece büyük maçlar kazanan bir Gaziantepspr’u taraftar istemiyor. Bu galibiyeti boş tribünler karşısında almak da bana acı veriyor. Artık başarı sahayı doldurmalı. Gaziantepli bunu istiyor…