16 Mayıs 2016'da TBMM, dokunulmazlıkların kaldırılmasına yönelik Anayasa değişiklik  teklifini görüşmek üzere toplanacak.

 

            Amaç, halihazırda bekleyen bir siyasi partiye mensup milletvekillerinin fezlekelerini, Anayasanın 14. maddesinden bir torba oluşturup torbaya koyup vekilliklerini düşürmek. Bunun için çok hızlı davranıp en az 28 milletvekilinin vekilliklerini düşürüp ara seçim yapmak. Tabii bu baskın erken seçim planının gerçekleşmemesi durumunda uygulanması hesaplanan B planı.

 

            Dokunulmazlıklar kalkacak. Ama kimlerin dokunulmazlığı kalkacak. Anayasa değişiklik önerisine göre halen meclisin yetkili kurullarında ve Adalet Bakanlığı ve Başbakanlıkta bekleyen dosyası olan vekillerin dokunulmazlığı kalkacak. Halen 643 fezleke, ilgili kurumlarda bekliyor. İşin ayrıntısını bilmeyen biri için kulağa hoş geliyor değil mi? Nitekim 643 'ün içinde AKP'li vekiller, eski bakanlar,(hani şu birilerinin önüne yatanlar, 700 binlik saat takanlar, ne yaptıysam reisin talimatıyla yaptım diyenler felan var ya onlar işte) daha kimler kimler…

 

            Ama öyle değil işte. İktidarın, daha doğrusu külliye sakininin amacı yalnızca belli bir siyasi partinin çoğunluğunu meclisin dışına atmak. Saray dokunuşu yani.

 

            Bunu hukukun temel ilkelerinden başlayarak, Anayasamızın 2, 10,11,13,38,83,84,85. maddeleri ile TBMM iç tüzüğünün 132,134,137. maddelerini ve İHAS 6. maddesini yok sayarak kotarmaya çalışmaktadırlar.

 

            İhlal edilen ve yok sayılmaya çalışılan hukuksal düzenlemelerin ayrıntısını burada belirtmek teknik olarak imkansız. Ancak özetle söylenecek şudur. Genel Kurula sunulan geçici anayasa değişiklik metni, dokunulmazlıkları kaldırılmak istenen vekillerin savunma haklarını, Anayasa Mahkemesi'ne itiraz haklarını ortadan kaldırmaktadır.

 

            AKP-MHP koalisyonu 330 rakamını çok rahat bir şekilde bulup değişikliği hayata geçireceklerdir. Bu durumda saray sakininin değişikliği referanduma sunması zorunluluğu dahi yoktur.

 

            Saray sakini, bunu yukarıda da belirttiğimiz üzere Anayasanın 14. Maddesi torbasına koymak suretiyle AKP milletvekillerini işin dışında tutacak. Değişiklik metni zaten eski bakanları kapsamıyor. Onlar için ayrıca bir düzenleme yapmaları gerekmiyor.

 

            Akıllara 14. madde zaten vardı ve saray sakini bu konuyu zaten 2015 yılında dile getirmişti, neden yeni bir düzenleme ihtiyacı hissediliyor sorusu gelebilir. Evet haklı bir soru. Cevabı şu: yeni düzenleme yapılmadan bu maddeye göre dokunulmazlıkları kaldırmak çok güç. Vekiller kendilerini savunacaklar, çıkan karara göre Anayasa Mahkemesi'ne itiraz hakları var. Ve dahası her bir vekil için Meclis Genel Kurulunda ayrı ayrı görüşme açılacak. Vekiller bu sırada kendilerini savunma hakkı bulacaklar. Yine yukarıda belirttiğimiz üzere kanun yolları açık olacak ve bu suretle Genel Kurul'dan çıkan karar iptal olunabilecek.

 

            Saray sakini sırf bu sıkıntıları yaşamamak ve süreci yıldırım hızıyla tamamlamak adına geçici Anayasa değişikliği cihetine gitmiştir.

            TBMM Genel Kurulunda bu değişikliğe evet demek, Anayasa'nın delinmesine, Uluslar arası Sözleşmelerin ihlaline evet demek olacaktır. Hukuk güvenliğinin tamamen ortadan kaldırılmasına evet demek olacaktır. Bilgilerinize…