Şehitkamil’de ilk meclis toplantısına gittiğimde, başkanlık koltuğunda Mehmet Bozgeyik oturuyordu. O zaman yıkılan belediye binasındaydı meclis toplantıları.

Sonrasında bir gazeteci olarak sırasıyla Metin Özkarslı ve Rıdvan Fadıloğlu’nun yönettiği meclis toplantılarını takip ettim.

25 yıldır imkanlar dahilinde meclis toplantılarını izliyorum.

Üzülerek söylüyorum ki bu dönemdeki kadar düzensiz, disiplinsiz, seviyenin dip yaptığı meclis toplantılarına şahit olmadım.

**

Salona daha girerken, kapının yanında ne için yığıldıkları belli olmayan insanlar karşılıyor sizi.

Salon öyle tıka basa dolu ki daha konuşmalar başlamadan afakanlar basıyor insanı.

Meclis, gündem maddelerinden çok polemiklere zaman ayırıyor.

Seyircilerin meclis üyeleri ile tartıştığına, özellikle getirilen şakşakçıların tezahüratlarına ilk defa şahit oluyoruz meclis salonunda…

Meclis değil köy kahvesinde hissediyorsunuz kendinizi

**

Dost acı söyler ama, bunun baş sorumlusu Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz’dır.

Belki meclis üyelerinin ortamı gerdiği, sataşıldığı söylemi ile kendisini savunacaktır.

Ama sürekli tartıştığı Ersin Atar ve Mehmet Sucu, bir önceki dönem de meclis üyesiydi.

İki ismin o dönemde yaptığı çıkışları, Başkan Fadıloğlu sükûnetle dinler, vermesi gereken bir cevap varsa verir, sonra gündem maddelerine dönerdi.

Tartışma olmaz mıydı? Olurdu, ama seviye hiçbir zaman düşürülmezdi. Buna öncelikle duruşu ile Sayın Fadıloğlu izin vermezdi.

Fadıloğlu’nun özel kalemi meclis üyesine cevap vermeyi bırak, meclis salonuna girmezdi.

**

Şimdi burada herkesin bildiği Şeyh Edebali’nin “Ey oğuI, artık Bey’sin! Bundan sonra öfke bize, uysaIIık sana.” İle başlayan vasiyetini bir kez daha yazmayayım.

Muhalefet meclis üyeleri doğal olarak eleştirecek, iddialar gündeme getirecektir. Bunları sükûnetle dinleyecek, meclis disiplinini bozmamak için tartışmaları bitirecek olan da Meclis Başkanıdır.

**

Meclis üyeleri ile polemiğe giren, her suçlamaya, her iddiaya cevap verme ihtiyacı duyan, başta kendisi konuşmacının sözünü keserek, meclis disiplinini kendisi bozan bir başkan profili çiziyor, Umut Yılmaz

Halbuki bir yönetici olarak bazan ciddi duruşuyla, bazan tatlı sözlerle idare etmesi gerekiyor, başkanlık ettiği grubu.

Bugüne kadar izlediğim meclis başkanlığı profili, ne yazık ki üniversitelerde “Başarısız yönetici neler yapar?” diye öğrencilere örnek olarak izlettirilecek düzeyde.

**

Şehitkamil Belediye Meclisi’nde düzeni sağlamak için Şeyh Edebali’nin dediği gibi “uysallık” başkan Yılmaz’a düşüyor.

Sevmese de nefret de etse Ersin Atar’ın temsil ettiği meclis üyeliği unvanına saygı göstermesi gerekiyor. Ancak ondan sonra temsil ettiği başkanlık makamına saygı isteyebilir Sayın Yılmaz.

Kavgalı da olsa grup başkanvekillerini toplayıp, meclis düzeni için ilk adımı atan olması gerekiyor Sayın Başkanın.

Kapıdaki korumalara, söylediklerini onaylatacağı şakşakçılara ihtiyacı olmadığını idrak etmesi gerekiyor. İhtiyaç duyduğu desteği Ak Parti grubu arkasında durarak veriyor zaten. Meclis dışı desteğe ihtiyacı yok başkanının.

**

Ve en önemlisine geliyorum;

Akıl hocalarını değiştirmesi gerekiyor Sayın Yılmaz’ın…

Tribünlere oynayan, “lafı nasıl da gediğine koydum” tarzı siyaseti kendisine salık verenlerden uzak durması gerekiyor.

Meclis üyesi ile, esnafla, Tursab Başkanı ile tartışma videolarını, siyaset yaptığını düşünerek yayımlayanlar, Ben başkanım, her şeyi ben bilirim” tipi itici bir siyasetçi kıyafetini üzerine giydirmeye çalışanlar, inan sana Ersin Atar’dan daha çok zarar veriyor.

Bunu Sayın Başkan’ı siyaset dışında tanıdığım için söylüyorum;

Başkanlık öncesindeki beyefendi duruşuna geri dönemeye ihtiyacı var Umut Yılmaz’ın…