Yarın kendinize bir iyilik edin, gözünüzü, gönlünüzü renklerle  doldurun.

Yarın saat 17.00’de Devlet Tiyatrosu Onat Kutlar Salonun fuayesinde olun. Akşamüstü saat 5’te yani…

Bu kez bir oyun izlemeyeceksiniz, yüreğinizi coşkuyla hoplatan bir sergi izleyeceksiniz.

Değerli hemşerimiz, Ressam Mehmet Ali Diyarbakırlıoğlu, bu kez sadece resimleriyle değil, eski ustaların yıllardır artık göremediğimiz araç gereçleriyle de geliyor.

Biliyorsunuz ülkemizde kaybolan sanatların “Son Ustalar”ını tuvale geçirerek ölümsüzleştiren ressamdır Mehmet Ali Diyarbakırlıoğlu.

Yarın Gaziantep Devlet Tiyatrosu fuayesinde onun 10’uncu, Kaybolan Meslekler sergisiyle buluşacaksınız. Ressamın Gaziantep’te açtığı 8’inci sergisi bu.

Bu sergideki tablolarda yer alan son ustaların bir özelliği var: Artık Diyarbakırlıoğlu’nun sayesinde bütün Türkiye’nin tanıdığı Gaziantepli ustalardır onların hepsi de.

Kim bilir o tablolardan birinde yer alan birisi, belki babanız, belki dedeniz, belki amcanız, belki de komşunuzdur. Sergideki tablolardan birine bakarken, sevinçle, küçücük bir çığlık atacaksınız belki de:

“Aaa! Bu bizim Harat Baba!”

***

8 Aralık 2012  Cumartesi  günü açılacak olan sergi 30 Aralık 2012 tarihine kadar izlenebilecek. 49 yağlı boya tablo bulunan sergi, 37 meslek, 2 portre, 3 peyzaj ve 8 de sokak resimlerinden oluşuyor.

Sergide sanatçının zaman zaman çektiği meslek videoları, sinevizyon gösterimi sergi boyunca izleyiciye sunulacak. Ayrıca yine sanatçının bu mesleklere ait pek çok etnografik birikimi olan araç gereçler de sergilenecek.

Ressam Mehmet Ali Diyarbakırlıoğlu İstanbul Ticaret Odası’nın aylık İTOVİZYON dergisinde 2007 ile 2012 yılları arasında meslek yazıları yazdı. Daha sonra İTO bu yazıları 2010 yılında prestij baskıları arasında “Kaybolan Meslekler ve Son Ustalar” adıyla yayınladı. 

3000 adet basılıp  kısa zamanda tükenen  kitapta 38 meslek, sanatçının yaptığı resimlerle, çizimlerle  ve fotoğraflarla, dünden bu güne akıcı bir dille anlatılmaktadır.

Böyle mükemmel ve şık bir yapıtın benim kendi kitaplığımda da bulunmasından gurur duyduğumu söyleyebilirim. ”Kaybolan Meslekler ve Son Ustalar” ın ikinci cildi ise baskı aşamasında.

50 seneden beri özellikle Gaziantep ve yöresinden resim çalışmalarıyla şehrimizin Gaziantep dışında kültür elçiliğini yapan usta, Kaybolan Mesleklerin Son Ustalarını kapsayan son sergisinde tüm sanatseverlerle buluşacak.

***

Ben varsıl bir yazar değilim. Bu değerli tablolardan birine sahip olabilmek benim için düş gibi bir şey. Ama en azından bunlardan bir kaçının kopyası var.

Ben varsıl değilim ama korkarım Gaziantep Valiliği, Belediyeleri, Ticaret, Sanayi, Esnaf Odaları ve büyük iş adamları da benim kadar yoksul değiller. Sergide yer alan bu tablolardan bir kaçını edinmek onları yoksullaştırmaz her halde. Ancak olabildiğince gururlandırır.

Bu kentin yetiştirdiği, Türkiye’ce ve hatta dünyaca tanınmış bir ressamının orijinal tablolarının duvarlarımızı süslemesi az şey mi?