Öncelikle Burak Yılmaz’ın gelmesine olumlu bakmayıp, eleştiride bulunmuştum. Yanılmış olmaktan çok mutluyum. Burak Yılmaz geldi, gelişiyle takıma; enerji, özgüven ve dinamizm kattı. Forvet hususu da çözülürse çok daha iyi olacağı düşüncesindeyim

Şimdi gelelim Kocaeli maçına,

Gaziantep FK, son maçında aldığı galibiyetle taraftarlarını hem sevindirdi hem de umutlandırdı. Sahada zaman zaman inişli çıkışlı bir performans sergilense de, alınan üç puan bu şehrin futbol sevdalılarına moral oldu.

Maçın bazı bölümlerinde top kayıpları ve savunmada yapılan basit hatalar dikkat çekti. Bu da rakibin cesaret bulmasına yol açtı. Ancak futbol, hataları telafi etme oyunudur. Takımımız, özellikle ikinci yarıda ortaya koyduğu dirençle, doğru zamanda doğru reaksiyon vererek maçı lehine çevirmesini bildi.

Burak Yılmaz’ın dokunuşları da bu galibiyetin önemli bir paydaşı oldu. Oyuncu değişikliklerindeki zamanlama, taktiksel esneklik ve takım üzerindeki motivasyonu hissedilir derecede etkiliydi. Özellikle orta sahadaki dengeyi sağlamak adına yaptığı hamleler, skoru koruma ve öne geçme anlamında kritik rol oynadı.

Elbette ki bu galibiyet, eksiklerin üzerini tamamen örtemez. Oyun disiplini zaman zaman kopukluk yaşadı, hücumda daha net fırsatlar üretmekte zorlanıldı. Ancak önemli olan, bu eksiklere rağmen doğru hamlelerle maçı kazanabilmekti.

Gaziantep FK, bu galibiyetle sadece üç puan almadı; aynı zamanda güven tazeledi. Eğer bu mücadele ruhu korunur, eksikler üzerine koyularak giderilirse, takımımız çok daha büyük başarılara imza atabilir.

Küçük bir eleştiri de şehre yapmak istiyorum. Tribünler neden boş? Artık doldurmamız gerekmiyor mu? İlla küme düşme korkusuyla son maçlarda mı doldurmamız lazım? Haydi Gaziantep, tribünleri dolduralım.

Ve son olarak,

Tebrikler Gaziantep FK, tebrikler Burak Yılmaz… Yolun başındayız ve umut doluyuz!