Hazreti Davut aleyhisselam döneminde yaşamış, kendisine ilim ve hikmet verilmiş büyük bir zattır. Peygamber veya veli olduğu  görüşü hakkında İslam alimleri ikiye ayrılmıştır.

Hz. Lokman çok düşünen, keskin zekâlı, ileri görüşlü, gerekmedikçe konuşmayan, susmayı fazilet bilen bir zattı. Hz. lokman, Allah'ın rızasını kazanmış ve o yüce sevgiye mazhar olup cenabı hak kendisine ilim ve hikmet vermişti. İnsanlar onun hikmetli sözlerinden çok etkilenirdi.Hz Davut peygambere hizmet etmiştir. Çok bilge bir kişi olup insanları bilgisi ve hikmet dolu sözleriyle yönlendirip hakikati anlatmıştır. Ayrıca tıp ilmine hakim, gece-gündüz dağ bayır demeden gezer bütün bitkilerin lisanı hallerini anlar onlarla konuşup neye yaradıklarını soruyormuş, Allah’ın kudretiyle bitkiler dile gelip Hz.Lokman’la konuşarak neye fayda sağladıklarını anlatıyorlarmış.Hz lokman ise bu şekilde bir çok hastalıklara şifa olması sebebiyle bitkilerden ilaç yapmıştır. İnsanlara faydalı olmuş, darda kalanları maddi manevi tedavi etmiştir. Bir çok ülke gezmiştir. İsrail oğullarına kadılık yapmış, onlara fetva vermiştir. Ta ki Hz. Davut aleyhisselamapeygamberlik vazifesi verilene kadar.

Lokman Hakim’e sen bu hâle nasıl geldin dediklerinde; “Doğru sözlü olmak, emaneti yerine getirmek, lüzumsuz söz ve işi terk etmekle.” cevabını vermiştir. İnsanlar ondan nasihat istediler, o da şöyle nasihat etti: Öncekilerin ve sonrakilerin ilimleriyle amel edilebilmesi için sekiz şeye dikkat etmek herkese lâzımdır. Dört zamanda dört şeyi korumak gerekir; Namazda gönlü, halk arasında dili, yiyip içmede boğazı, bir kimsenin evine girince de gözü korumaktır. İki şeyi hatırdan hiçbir zaman çıkarmamalıdır. Bunlar; Allahüteâlânın büyüklüğü ve ölümdür.

İki şeyi de tamamen unutmaya çalışmalıdır. Bunlar da; bir kimseye yapılan iyilik ile dost ve yakınlardan görülen kötülüktür.”

Kuranı kerimde oğluna verdiği muhteşem nasihatleriyle tanıtılır. İşteHz. lokmanı ifade eden ayetler:

Lokman'ın adı geçen iki ayetin meali şöyledir: "Ant olsun Biz Lokman'a Allah'a şükretmesi için hikmet verdik. Şükreden kimse ancak kendisi için şükretmiş olur.

Nankörlük eden ise, bilsin ki Allah her şeyden müstağnidir, övülmeye layık olandır. Lokman, oğluna öğüt vererek. "Yavrum, Allah'a eş koşma, doğrusu eş koşmak büyük zulümdür" demişti "

(Lokman, 31/12,13). Hz. Lokman'ın adı içinde geçmese de onun oğluna öğütleri devam etmektedir. yine güzel nasihatlerinden biride:

"Dünya derin bir denizdir. Çokları onda boğulmuştur. O denizde senin gemin Allah’tan takva olsun. Bineğin Allah'a imanın ve yolun Allah'a tevekkül olsun. Umulur ki kurtulursun...

 

Lokman Hekimin Ölümsüzlük sırrı

Misis halkı bir gün Lokman Hekime gelip, “Sen hikmet sahibi bir hekimsin, bize ölümsüzlüğün sırrını bul” derler. Lokman Hekim bu güne kadar hiç bunu düşünmemiştir.

Gerçekten dünyada iken ölümsüzlük var mıdır? Varsa hangi çiçekte gizlidir? Diye düşünür durur. Dağ bayır demez dolaşır, çiçeklerle konuşur ama bir türlü ölümsüzlüğün ilacını bulamaz.

Ama Allah ona hikmet vermiştir, mutlaka der mutlaka ölümsüzlük de vardır. Çünkü Allah her şeyi çift yaratıp zıttı ile kaim kılmıştır. Ölüm varsa ölümsüzlük de vardır.

Yorgun düşüp ulu bir ağacın dibine çöküverir, gözleri kapandığı bir anda. “Ey Lokman senin aradığın benin, ben ölümsüzlüğün devasıyım” diye bir ses duyar. Arkasını dönüp baktığında orada duran bir bitki görür. Bitki ona “Evet, aradığın benim, ben ölümsüzlüğün çaresiyim” der. Hemen onu kopartıp ölümsüzlüğün ilacını yapar. Misise doğru yola koyulur ki Yüce Allah Lokmanın bunu bulduğunu görünce hemen Cebrail as'a  seslenir:

-“Cebrail koş, Lokman ölümsüzlüğün sırrını buldu. Eğer bu sırrı insanlara ulaştırırsa halleri nice olur. Hemen Lokmanı durdur” der. Görevi alan Cebrail as Lokman Hekimin bulunduğu yere doğru koşar, Misis köprüsünde insan suretinde karşısına çıkar. Elinde ölümsüzlük sırrı ile koşturan Lokman Hekime çarparak elindekileri Ceyhan nehrine düşürür. Buna çok üzülen Lokman hemen suya atlar ama ne çare bir şey bulamaz. Ta ki sular azaldığında elindeki kitabın birkaç sayfasına buğday tarlalarında rastlar. İşte bu sebepten bu topraklar bereketli ve kutsal sayılır. Ve bu günkü tıbbın o bilgilerden devam ettiği rivayet edilir.Yaşamak kadar ölümde nice hikmetlere ve sebeplere haizdir oysa...