Gaziantep FK’nın ilk yarı oyunuyla ikinci yarı oyunu arasında dağlar kadar fark var desek abartmış olmayız. Bunu hem oyun olarak hem de skor olarak hep birlikte gördük. Erol hoca devre arasında gerekeni yapmış ki oyuncuları ikinci yarı bambaşka bir şekilde sahadaydı. Tabi ki yapılan oyuncu değişiklikleriyle birlikte yapılan taktik değişikliği bu galibiyetin en büyük mimarıdır.
Peki Erol hoca ilk on biri kurarken neden böyle bir risk aldı?
Doğrusu bunu bende merak ediyorum. Mirza ilk on birde başlayacak bir oyuncu değil. Gençlerin şans alması ve yetişmesine bir diyeceğim yoktur. Lakin Mirza sonradan oyuna dahil olduğu maçlarda ne yaptı ki ilk on birde forma şansı buldu? Kadro da Mirza’yı görünce şaşırdık. Performansı ise bizleri şaşırtmadı. Kesinlikle ilk on birde oynayacak bir oyuncu değil. Erol hoca bu kararından vazgeçmelidir. Bunun yanı sıra Furkan ısrarına da aynı şekilde son vermelidir. Abdulkadir PARMAK bu görevi çok daha iyi yapacak bir oyuncudur. Galatasaray maçında Furkan yerine Abdulkadir ile başlamasını umut ediyorum.
Müthiş bir dönüş yapıldığı bir gerçektir. Yanlış ilk on bir ile sahada olmak bize pahalıya patlayabilirdi. İkinci yarı sistem ve oyuncu değişiklikleri dönüş için büyük etken, lakin dikkatinizi çekmek isterim ki Antalyaspor’un hataları işleri daha kolaylaştırdı. Her zaman böyle şanslı da olamayız. Bu sebepledir ki ilk on bir tercihi için daha dikkatli olunmalıdır.
İkinci yarı yapılan değişikliklerde ise en dikkat çekeni Sagal idi. Gitmesi beklenen ve hiçbir zaman verim alınmayan Sagal, bu maçta bambaşkaydı. Böyle bir Sagal’ı kim istemez? Eğer devam kararı alınırsa, Sagal’ın geçen yıl ki performansını eski sistemin mağduru olduğuna bağlamak istiyorum. Umarım yeni sistemle bu Sagal’ı izleriz. Bir diğer husus ise Pekhart, adam maçın gizli kahramanıdır. Skora doğrudan ve dolaylı katkı yaparak geleceğe ışık yaktı. Üstelik sadece hücumda değil, savunmada da görüyoruz. Ve Abdulkadir PARMAK, adam yıllardır buradaymış gibi oynuyor. Orta sahayı çok iyi toparlıyor. Yeni transferlerin verimli olduğunu görmeyi özlemişiz.
Joa’nı1n son vuruşları yapamadığını, sürekli top kaybettiğinden bahsetmiştim. Ne güzeldir ki Joa bu maçta bu tezimi çürüttü. Bu bizleri ayrıca mutlu etti. Çünkü takımın golcüsü konumunda olan birisi son vuruşları tamamlamalıdır ki sonuç böyle olsun. En az bu performansla oynamaya devam ederek bizleri daha çok mutlu etmesini diliyorum.
Bir dikkat de Maxim’e çekmek istiyorum. Maxim’in kalitesine diyeceğimiz yoktur. Bu tartışılmaz. Lakin iki maçtır itirazdan ötürü sarı kart görmektedir. İtiraz şiddetini biraz daha ayarlaması gerekmektedir. Sonra bu kart bizlere daha kötü şeyler yaşatabilir.
Ligin en güzel takımlarından birisi olan Antalyaspor’u her ne şekilde olursa olsun 5-2 gibi bir skorla, hem de geriden gelerek yenmek oldukça güzel bir şey. Üstelik liderlik koltuğunda Gaziantep FK’yı görmek ayrı bir güzelliktir. Bu maçtaki hatalardan ders çıkarılıp, Galatasaray maçına motive olunmalıdır. Bu virajı da kayıpsız geçersek, evimizde oynayacağımız(eğer sahamız hazır olursa) müsabakada taraftarlar gerekeni yapacaktır. Ve tabi yeni transferleri de unutmayalım.