Pisagor  M.Ö.570 yılında Türkiye kıyıları ile arasındaki deniz mesafesi yaklaşık 1,3 kilometre olan Samos Adasında doğar. Yani neredeyse yüzme mesafesinde.Bizden biri sayılabilir. Hani iyisi gelince benimseriz ya,işte öyle..

Matematikte Üçgen Teoremi ile bildiğimiz Pisagor, öğrencisi olduğu Tales'inde yönlendirmesi ile Matematikte dönemin ileri tezlerinin sorgulandığı Mısır'da eğitimine devam ederken , sayıları yalnızca ölçüm aracı olarak değil, evrenin özünü oluşturan varlıklar olarak görmüştür.

Yıldızların dönüşü, müziğin ritmi, insan bedeninin oranlarının sayılarla açıklanabileceği idaasında bulunmuştur… Pisagor'a göre Evrenin kendisi bir uyumdur ve bu uyumun dili matematiktir. Yaklaşık 1455 sene önce matematikte bunlar konuşulurken, günümüzde matematiği zorunlu ders olmaktan çıkartma anlayışına ne demeli?? Pisagor, Okulunda dönemine göre Kadınların da ilerici ve sıradışı bir anlayışla eğitim almasını sağlamıştır. Buda kadına verilen değerin bir ifadesi olsa gerek. Ülkemizde Cennetin ayağının altında olduğu söylenen kadının değerine bakarsak;2021'de 280 kadın cinayeti, 217 şüpheli ölüm vakası, 2022'de 334 kadın cinayeti, 245 şüpheli ölüm, 2023'te 315 kadın cinayeti, 248 şüpheli ölüm, . 2024 yılında 394 kadın cinayeti ve 258 şüpheli kadın ölümü gerçekleşmiştir.

Pisagor felsefesinin temelini oluşturan uyum ve matematikten bu gün bile ders almayanlarla hoş geçinmek mümkün mü? Matematik ve sayılar demişken; çarşı-pazardaki ürün fiyatları, kiralar, ücretler,maaşlar baş döndürücü sayısal ifadeler dayatılmaya, alıştırılmaya çalışılırken, ayaklar altına alınan Hak,Hukuk,Adalet çığlıklarının meydanlarda söylemden güce dönüştüğü, "Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz"sloganı ile yüz binlerce insanın, Anayasal haklarını aradığı uyum günlerini yaşıyoruz. Pisagorun sayılarına bizden bir deyiş ile katkı koyalım.."Sayılmayız parmak ile,tükenmeyiz kırmak ile..."Bu uyum ve sayıları yok sayma gayretinde olan yeni figüranlarında rollerinin gereğini yapmak üzere sahnede olmaları kabul ve itibar görmemekte, etik bulunmamaktadır.Bu türlere karşı yapılan açık uyarılar ümit edelim ki olumlu netice verir.Vermezse de kaybolanın sadece bireysel itibar kaybı değil, Ülkemizin geleceğimizin çok şey kaybedeceği bilinmelidir.Kimin umurunda olmalı derseniz,sözü hiç uzatmaya gerek olmadan bu ülkeden başka geleceği olmayan insanların umurunda olmalı.

Kimin mi umurunda değil? Toplumsal bir tepkinin oluşumuna, direnişin sesi olan mitinglerin ne gereği var diyenin, sonsuza kadar yaşayacak Cumhuriyetimizi kuran Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ün kurduğu CUMHURİYET HALK PARTİSİNİN 13 yıl Genel Başkanlığını yapan, 39 aykırıyı listelerde Meclise taşıyıp,10 Seçim kaybeden, 1921 Anayasası ile 1924 Anayasasının idrakten aciz yorumunu yapan, 2,5 milyon mühürsüz oya itiraz etmeyen, çıkarlarına hizmet ettiklerinin değirmenine su taşıma pahasına, halkın umudu olma gayretlerini hukuki hiçbir dayanağı olmayan, kurultayla ilgili butlan kararına bağlayan şahsın,

AKLANMA sorunu yaşayanları AKLAMA sorumluluğunu üstlenen kraldan fazla kralcılığa soyunanın umurunda değil.Tarihin sayfaları toplumuna,kurumuna ihanet içinde olan bu kişi ve olayları yazacaktır.

Gözünüzün önünde oynanan bu oyuna seyirci değil müdahaleniz olmalı mı? Karar sizin,

Çaresiz değilsiniz,ÇARE SİZSİNİZ..

Yük.İnş Müh.M.Sait Köse