Finansal piyasalarda belirsizlikler her zaman mevcuttur. Küresel ekonomik dalgalanmalar, ani likidite krizleri, kredi geri ödemelerindeki aksaklıklar ve finansal varlık fiyatlarındaki oynaklıklar, bankacılık ve finans sektörünü doğrudan etkileyebilir. İşte bu noktada, stres testleri ve senaryo analizleri ekonomik güvenlik açısından kritik bir araç olarak öne çıkıyor. Son yıllarda Türkiye ve dünyada finansal otoriteler, bankaların ve finansal kuruluşların dayanıklılığını ölçmek için bu araçları giderek daha fazla kullanmaya başladı.

Stres testleri, bankaların ve finansal kurumların olası şoklar karşısındaki dayanıklılığını ölçen simülasyonlar olarak tanımlanabilir. Bu testlerde genellikle kredi kayıpları, faiz oranı değişimleri, döviz kuru dalgalanmaları ve ekonomik büyümedeki yavaşlamalar gibi parametreler kullanılır. Amaç, olası en kötü senaryoların bankaların bilançosunu nasıl etkileyeceğini önceden görmek ve önlem almaktır. Örneğin bir bankanın portföyündeki kredilerin büyük bir kısmı riskli sektörlere yoğunlaşmışsa, ekonomik durgunlukta bu bankanın likidite riski ciddi şekilde artabilir. Stres testleri, işte bu tür riskleri sayısal olarak ortaya koyar ve bankaların sermaye yeterliliğini gözden geçirmesine imkân tanır.

Senaryo analizleri ise stres testlerinden farklı olarak daha geniş bir çerçevede, ekonominin genelini etkileyebilecek durumları öngörür. Bu analizler, ekonomik büyüme, enflasyon, işsizlik, global ticaret koşulları ve jeopolitik gelişmeler gibi makroekonomik göstergeleri dikkate alır. Örneğin, Türkiye özelinde bir senaryo analizi, ani döviz kuru artışları ve dış borç servis yükünün ekonomik büyüme üzerindeki etkilerini ölçebilir. Bu sayede hem kamu otoriteleri hem de özel sektör, kriz senaryolarına karşı önlem paketleri geliştirebilir.

Ekonomik açıdan stres testleri ve senaryo analizlerinin önemi yalnızca bankacılık sektöründe sınırlı değildir. Finansal istikrar, genel ekonomi için bir tür güvenlik kalkanı işlevi görür. Bankacılık sisteminde yaşanabilecek olası bir çöküş, kredi mekanizmasını kilitleyerek yatırımların ve tüketimin durmasına yol açabilir. Bu da işsizlik oranlarının yükselmesine ve ekonomik büyümenin yavaşlamasına neden olur. Dolayısıyla stres testleri ve senaryo analizleri, ekonomik politikalara rehberlik eden erken uyarı sistemleri olarak işlev görür.

Son dönemde Türkiye’de Merkez Bankası ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), finansal kuruluşlar üzerinde düzenli stres testleri uygulamaktadır. Özellikle küresel piyasalardaki belirsizlikler ve döviz kurundaki ani hareketler, bankaların yabancı para cinsinden yükümlülüklerini ve kredi risklerini dikkatle izlemeyi gerektirmektedir. Bu bağlamda stres testleri, bankaların sadece bilanço risklerini değil, aynı zamanda sistemik riskleri de değerlendirmelerine olanak sağlar. Ayrıca senaryo analizleri, hükümetin ve merkez bankasının ekonomik önlemleri, faiz politikaları ve likidite destekleri konusunda daha bilinçli kararlar almasını destekler.

Küresel ölçekte bakıldığında, 2008 finansal krizinin ardından stres testleri ve senaryo analizleri önem kazanmıştır. ABD Federal Rezervi ve Avrupa Merkez Bankası, finansal kurumları düzenli olarak stres testlerinden geçirerek olası şokların ekonomiye etkisini öngörmeye çalışmaktadır. Bu uygulamalar, Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomiler için de örnek teşkil etmektedir. Çünkü bir ekonominin dışa açıklığı ve döviz borçluluğu, küresel şoklara karşı kırılganlığını artırabilir. Dolayısıyla yerel stres testleri ve senaryo analizleri, ekonomik istikrarın korunması açısından kritik bir rol oynar.

Elbette bu araçların sınırlılıkları da vardır. Senaryoların öngördüğü riskler, beklenmeyen siyasal gelişmeler veya global krizler gibi öngörülemeyen faktörlerle değişebilir. Bu nedenle, stres testleri ve senaryo analizleri yalnızca bir risk yönetimi aracı olarak görülmeli, tek başına ekonomi politikalarının güvenliğini garanti etmez. Ancak, ekonomik karar vericilere ve bankalara sağladığı veri odaklı içgörü, krizlerin etkilerini azaltmak ve önlem almak için eşsiz bir avantaj sunar.

Sonuç olarak, stres testleri ve senaryo analizleri, sadece finansal sistemin değil, tüm ekonominin dayanıklılığını artıran stratejik araçlardır. Bankalar, kamu otoriteleri ve yatırımcılar, bu araçlar sayesinde olası kriz senaryolarını önceden görebilir, sermaye ve likidite planlamalarını optimize edebilir. Türkiye ekonomisi gibi gelişmekte olan piyasalarda, bu testlerin uygulanması ekonomik istikrarın korunması ve finansal sistemin güvence altına alınması açısından kritik bir öneme sahiptir. Finansal ve ekonomik karar alıcılar için stres testleri ve senaryo analizleri, adeta görünmez bir güvenlik kalkanı işlevi görmektedir; ekonomik dalgalanmalar karşısında kırılganlığı azaltmak ve sürdürülebilir büyümeyi desteklemek için vazgeçilmez araçlar olarak öne çıkmaktadır.

ZAFER ÖZCİVAN
Ekonomist-Yazar