İngiliz tarihçi ve yazar Thomas Fuller der ki;"Cahillik üç türlüdür'' ve ekler..
Hiçbir şey bilmemek,
Gerekeni bilmemek,
Bir sürü gereksiz şey bilmek.
Cahillik, bazılarının delilik dediği ile de yakınlığı olan bir ifade olsa gerek.Akıllı olup Dünyanın derdi ile uğraşacağıma, deli olup dünya benim derdimle uğraşsın uyanıklığı, bu tanımların dışındada negatif değer yargısı ile hinlik,cinlik,şeytanlık içinde olanlar... Delilikle Cahilliği birbirinden ayırmak gerekir. Gerekli olanı bilmemek,gerçek cahilliktir.Birde işine geldiği gibi Delilik,Cahillik oynamak var.Hani adını Deliye, .ötünü çalıya koyma diye bir halk ifadesi var..bazılarının çıkarttığı gürültüye tanım için.Yani deli ve cahil için oldukça çok tanım,argo ifade konuşula bilir.Buna Salağı da eklersek kişilik tanımında epeyce karekter belirtmiş oluruz.Karekter demişken,birde toplumda azınlık olan Karektersizi araya koyup,bunuda toplumda nasıl değerlendirdiğimize bakmak gerekir.Bence buraya kadar sorun yok.Sorun burada başlıyor; bütün bu tanımların arkasına sığınıp,delidir ne yapsa yeridiri oynayan, karektersizler, aptal tarafla,bunu kabullenenler, istismar edilenler, iyi niyetlilerde diyebileceğimiz hoş görülüler aynı toplumda birlikte yaşamlarını sürdürüyor.Olumsuz tanımlarla belirtilenler tarafından yeri geldiğinde bazen çokça sabır gösterdiklerimiz tarafından yönetildiğimizde,Ezilenin kim olduğu açık değil mi?
Deve Kuşu örneği kafaları kuma gömmek,duymazdan,görmezden gelmenin ağır bedeli sadece bu dönemde mi kalacak? Ödemediğimiz bedel, Gelecek kuşaklara borcumuz olmayacak mı? Bütün bu olumsuzluklara karşı mücadele etmek cahil,deli,vurdum duymaz olmayanların, karekteri düzgün olanın sorumluluğu değil mi? Olumlu kişilik tanımı dışında olan yanar-dönerleri,devrin adamlarını, fırıldakları, kişisel çıkarları için her türlü ahlak dışı iş ve ilişkiler içinde olanların sorumsuzluğunun bedelinin hesabı sorulmayacak mı? Yok öyle,üç köfte beş kuruşa...Elbet deve kuşu kafasını kumdan çıkartacak, kısa çöp uzun çöpten hakkını alacak, hesap mutlaka bir gün sorulacak.. Adaletin,hakkın,hukukun yeniden uygulandığı günler herkes için lazımsa, gereğinide yapmak el birliği ile gerçek Demokrasi kuralları içinde hepimize düşen bir görev-sorumluluktur.
Konfüçyüs diyor ki;
"Cahillik aklın gecesidir,ama aysız ve yıldızsız bir gece."
Her karanlığın ardından güneş doğacak,aydınlıklar gelecektir.Yeterki isteyelim.
Çaresiz değilsiniz,ÇARE SİZSİNİZ...
Yük.İnş. Müh.M.Sait Köse
