Şimdi birileri bu ithamlarda bulundu diye kelimelerin muhatapları bu tanıma uymuş mu oluyor? Hadi canım sen de derler.

Bu sorumun yanıtı, bazıları için, bazı olaylarda, yorumlarda bulunanlar için  geçerli.  Bir söz vardır; doğruyu söyleyen dokuz köyden kovulurmuş. Son köy de kalsa doğru bildiğini söylemekten geri kalmamalısın. Tabi gerçekten biliyorsan..

İşin, bilgin, ilgi alanın olsa bile her konuda söz söyleme cesaretin olmamalı.  Zira bilgi sonsuzdur. Toplum önüne çıkıp, bilir bilmez konuşmak  seni  ahmaklık, ukalalık ettiğin nedeni ile küçültür. Zaten ne zaman büyüdün ki derler adama. Unutma, "Biliyorsan  konuş  feyz  alsınlar, bilmiyorsan sus adam sansınlar.

Memleket, bilmeden konuşanların rağbet gördüğü hale getirilince bu türlerde keramet kendinde zannedip konuşuyor. İşte tamda bunlara zevzek (tatsız ve çok konuşan, geveze),  bir de boş boğaz  denir.

İki düşün, bir konuş tanımına da uymaz bu türler. Bilenin, defalarca, çok konuşsa da kafalara yer etmesi için yaptığı açıklamalar tatsızda olsa kabul görüp itibar edilmeli. Eğriştirip, büğrüştürmeden, öküz altında buzağı aramadan...

Bu kişilere karşı söylenen bu tür haksız, aşağılayıcı ifadelerin adresi, yanlış olduğu için iadeli taahhütlü ile sahibine iadesi söz konusu olur., Söyleyenlere de bu tür suçlayıcı ifadeleri nedeni ile kem söz sahibine derler..

İşte gerçek zevzek e odur. TV'de kim kimle, hangi köşe başında  magazin programları yapacak kadar aklı olanlara, hele hele kendi işinde bile az rağbet görmüşlere stratejik bir konuda hiç mi hiç söz düşmez. Sahibinin sesi  bir zamanlardı. Geçti Bor'un pazarı, sür eşeği Niğde'ye.   Öğren de gel demeyle de olmaz. Bu saate kadar öğrenememişse, bu saatten sonra olduğu yerde kalması hakkına çıkışıklı olur.

Yoksa da komik olur, alay konusu olur, azıcık itibarı da varsa o'da yok olur. Aslında kabahat bu türlerde olmadığı gibi, bunlara itibar edenlere de söylenecek bir sözle bitirelim. Gerzek olma.

                                                                          M.Sait KÖSE