Sezonun açılışında alınan ağır yenilgi, yanlış kadro tercihlerinden oyuncuların bireysel hatalarına kadar uzanan zincirin sonucuydu.

Gaziantep FK, taraftarının önünde Galatasaray karşısına çıktı. Skor tabelasında yazan 0-3 sadece rakam değil; sahadaki ciddiyetsizliğin, yanlış tercihlerin ve hazırlıksızlığın aynasıdır.

Teknik direktör İsmet Taşdemir’in kadro tercihi, bu ligde kalmak isteyen bir takımın değil, hazırlık maçı yapan bir ekibin tercihleri gibiydi. Yanlış isimlerle, uyumsuz dizilişle sahaya çıkmak ve bunu büyük bir rakip karşısında denemek, kumar oynamaktır. N’Diaye gibi bir as oyuncu nasıl olurda yedek başlar? Nitekim bu sitemimizin doğruluğu ikinci yarı oyuna girmesiyle bunu gösterdi.

Oyunculara gelince… Bir takım, kendi evinde bu kadar basit pas hataları ve penaltı yapıyorsa, ikili mücadelelerde bu kadar kolay eziliyorsa, rakibe bu kadar saygı gösterip kendi taraftarına bu kadar saygısız davranıyorsa, mesele teknik adamdan önce “profesyonellik” sorunudur.

İsmet hocanın maç sonu “Her şey rakip için daha kolaydı” açıklaması ise bahaneden öteye geçmez. Hakem kararları tartışılır ama bu mağlubiyetin faturasını VAR’a kesmek, asıl problemleri örtmektir. Hakem değil, bu takımın kendi zaafları maçı verdi.

Bu şehir, bu taraftar, maça çıkarken daha baştan kaybetmiş bir takımı affetmez. Daha ilk haftadan “Bu ligde işimiz zor” dedirtmek, teknik ekibin omuzlarına ağır bir sorumluluk yükler. Konyaspor maçıyla ya silkelenip ayağa kalkılacak ya da sezonun daha başında karanlık senaryolar konuşulmaya başlanacak.
Umarım karanlık senaryo konuşmayız.