Bilindiği gibi Nisan-2025 tarihinde, özellikle proje okulları ve özel program uygulayan okullarda sekiz yılını tamamlayan öğretmenler norm kadro fazlası durumuna düşmüş ve Milli Eğitim Bakanlığının yayımladığı bir takvim çerçevesinde atamaları kendi istekleri doğrultusunda gerçekleşmişti.

Daha sonra 19 Ağustos 2025 tarihinde hem normal okul ve kurumlarda, hem proje okullarında, hem de özel program uygulayan okullarda norm kadro fazlası durumuna düşen öğretmenler için yer değiştirme kılavuzu yayımlandı ve yer değiştirmeler gerçekleştirildi.

Bu yer değiştirme işlemlerine rağmen norm kadro fazlası durumunda olan öğretmenlerin ataması da 27 Ağustos 2025 tarihinde resen gerçekleştirildi.

Proje okulları ve özel program uygulayan okullarda görev yapan öğretmenlerden resen ataması yapılanlar dava yoluna başvurmaya başladı.

Öncelikle şu hususu belirtmekte yarar var; Anayasa Mahkemesinin Esas Sayısı : 2016/164 Karar Sayısı : 2017/75 nolu kararına göre, 652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin “atama” başlıklı 37. maddesinin 1. fıkrasında Bakanlıklar ve Bağlı Kuruluşlarda Atama Usulüne İlişkin Kanunun eki cetvellerde sayılanlar dışında kalan memurların atamalarının Bakan tarafından yapılacağı belirtilmekle birlikte, devamı fıkralarda 9. fıkra kapsamı dışında bulunan okullara yapılacak öğretmen atama ve yönetici görevlendirilmelerine ilişkin genel hükümlere yer verilmiş, Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumlan Yöneticilerinin Görevlendirilmelerine Dair Yönetmelik, Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği ve Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumlan Yönetici ve Öğretmenlerinin Norm Kadrolarına İlişkin Yönetmelikte konuya ilişkin düzenlemeler yer almıştır. Ancak 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 37. maddesine 6528 sayılı Yasa'nın 22. maddesi ile eklenen 10. fıkrada yer alan “Öğretim üyeleri ile Bakanlıkta görev yapmakta olan öğretmenlerin dokuzuncu fıkra kapsamındaki kurumlara atanma ve görevlendirilmelerinde bu Kanun Hükmünde Kararname, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve diğer mevzuatın sınavlar ve atanmaya ilişkin hükümlerinin uygulanmayacağı” şeklindeki hüküm uyarınca, doğrudan Bakanlık merkez teşkilatına bağlanan kurumlan belirleme ve bu kurumlara yapılacak öğretmen atamaları ve yönetici görevlendirmeleri gerek 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin genel hükümleri gerekse yukarıda yer verilen yönetmeliklerin kapsamı dışında tutulmuş, böylelikle Milli Eğitim Bakanına genel ve sınırları belirsiz bir yetki tanınmıştır. Bu yetki, 652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin “atama” başlıklı 37. maddesine 6528 sayılı Yasa’nın 22. maddesi ile eklenen 9 ve 10. fıkralarının, düzenleme yetkisinin bütünüyle yürütme organına bırakılmış olması nedeniyle Anayasanın 2., 7., 128. maddelerine aykırı olduğu sonucuna varılmıştı.

Dikkat edilirse, Anayasa'nın 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin “Başlangıçla belirtilen temel ilkelere dayanan bir hukuk Devleti olduğu vurgulanmış, 176. maddesi ile Anayasa' metnine dâhil olduğu açıklanan “Başlangıç” bölümünde ise, güçler ayrılığı ilkesine yer verilmiştir. Bu ilke gereği yasama, yürütme ve yargı, bu yetkileri kullanacak organlar olarak belirlenmiş; Anayasa'nın 7. maddesinde; yasama yetkisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nce kullanılacağı ve devredilemeyeceği kurala bağlanmıştır. Bu kural karşısında, Anayasa'da yasayla düzenlenmesi öngörülen konularda yürütme organına genel ve sınırları belirsiz bir düzenleme yetkisinin verilmesi olanaklı değildir. Yürütmenin düzenleme yetkisi, sınırlı, tamamlayıcı ve bağımlı bir yetkidir. Bu nedenle, Anayasa'da öngörülen ayrık durumlar dışında, yasalarla düzenlenmemiş bir alanda, yasa ile yürütmeye genel nitelikte kural koyma yetkisi verilemeyeceği açıktır. Yani Kanunla düzenlenmesi gereken öğretmen atamaları yürütme organının bir üyesi olan Milli Eğitim bakanına verilemez. Bu nedenle norm kadro fazlası öğretmenler idare mahkemelerine yaptıkları itirazlarla mağduriyetlerini gidermişlerdir.
Ancak Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun “Özel program ve proje uygulanan eğitim kurumlarına yönetici görevlendirme ve öğretmen atama” başlıklı 22.maddesinde “Yurt içi veya yurt dışında, yerli veya yabancı kurum ve kuruluşlarla veya başka ülkelerle iş birliği anlaşması çerçevesinde kurulan ve ulusal veya uluslararası proje yürüten okul ve kurumlara, Bakan onayı ile özel program ve proje uygulayan okul ve kurum olarak seçilenler ile Bakan onayıyla doğrudan Bakanlık merkez teşkilatına bağlanan kurumlara yapılacak öğretmen atamaları ve yönetici görevlendirmeleri Bakan tarafından yapılır.” hükmü konularak, norm kadro fazlası öğretmenlerin resen atamasının, Anayasa’ya göre kanunla düzenlenmesi gereken bir konunun, Yönetmelik’le düzenlendiği için iptal edilmesi gerekçesinin önüne geçilmiştir.

Bugün itibarıyla resen ataması yapılan özel program ve proje uygulanan eğitim kurumlarında norm kadro fazlası durumuna düşmüş öğretmenlerden resen atananlar, açacakları davaları yetki yönünden kaybedeceklerdir. Ancak kendi okul ve kurumlarından resen başka okul ve kurumlara atananlar hizmet yılı, okula atanma tarihi ve hizmet puanı yönünden haksızlık yapıldığını ispat ettikleri takdirde davaları kazanma ihtimalleri olabilecektir. O ihtimal de, “Hala hâkimler var.” cümlesinin vücut bulması halinde gerçekleşecektir!