LGS ve YKS’ ye hazırlanan gençler için stresin görünmeyen yüzü ve ebeveynlerin bu süreçteki belirleyici rolü…
Sınav dönemi yaklaştıkça, gençlerin dünyasında görünmez bir telaş başlar. Testler, hedefler, kıyaslamalar… Derken, bir bakmışız; çocuklarımızın zihninde sessizlik yerini sürekli bir gürültüye bırakmış. Oysa beynin en üretken olduğu zaman, aslında hiçbir şey yapmadığımız anlardır. Bilim insanları bu dönemi “beynin normal ayarları” olarak tanımlar. Yani beyin, bir işle meşgul olmadığında bile çalışmaya, bilgileri düzenlemeye, bağlantılar kurmaya devam eder.
Ergenlik çağındaki bir genç bazen sadece yatağında uzanır, dalar gider. Biz ebeveynler ise çoğu zaman bu anları “boşa geçen zaman” sanırız. Oysa bu, beynin yeniden yapılanma sürecidir. Hayal kurar, düşüncelerini toparlar, kendine yönelir. Bu sürece izin vermek, çocuğun akademik başarısını bile doğrudan destekler. Çünkü zihin, bazen dinlenirken büyür.
Kaygı, Başarının Düşmanı Değil, Rehberidir
Kaygı, sınav döneminde hem gençleri hem de ebeveynleri içine alan bir duygudur. Fakat kaygıyı tamamen yok etmeye çalışmak çoğu zaman ters etki yaratır. Doğru dozda kaygı, beyni uyanık ve motive tutar. Ancak yargılanma, eleştirilme ya da “başaramayacağım” korkusu bu duyguyu yıkıcı hale getirir.
Rosenthal’ın “Pygmalion Etkisi”(kendini gerçekleştiren kehanet) olarak tanımladığı araştırma, tam da bunu anlatır: Öğrenciler, kendilerine inanan öğretmenlerin yanında daha yüksek performans gösterirler. Aynı şekilde, ebeveynin güvenli ve sakin tutumu da çocuğun beynine “güvendeyim” mesajı verir. Bu da dikkatini, hafızasını ve öğrenme becerilerini güçlendirir.
Ekranlar, Gözler ve Zihinler
Bugünün gençleri bir önceki nesilden çok farklı. Biz müzik dinleyerek hayal kurardık, onlar ekran başında dünyalar kuruyor. Ekran süresi, yalnızca gözleri değil, zihni de tek bir mesafeye sabitler. Bu durum hem göz kaslarını hem de dikkat süreçlerini zorlar.
Basit bir öneri: Ekran süresini ölçmek. Bir zamanlayıcıyla bir saat sonra nasıl hissettiğine bakmak bile farkındalık yaratır. Fark eden beyin, kendini düzenlemeye başlar.
Arkadaşlık, Gelişimin Bir Parçasıdır
Ergenlikte arkadaşlıklar sadece “vakit geçirme” değil, kimlik kurmanın bir parçasıdır. Gencin akranlarıyla birlikte geçirdiği zaman, bağımsızlaşma sürecinin doğal adımıdır. Bu, ebeveynin hayatından çıkmak anlamına gelmez. Tam tersine, aile ritüellerini korumak — örneğin birlikte yemek yemek, masa oyunu oynamak, kısa yürüyüşler yapmak — hem bağ kurmayı sürdürür hem de güven duygusunu besler.
Konsantrasyon Bir Zorunluluk Değil, Güvenin Meyvesidir
Ergen beyninin önalın bölgesi hâlâ gelişim halindedir; bu yüzden dikkatini toplamak yetişkinlere göre çok daha fazla enerji ister. Bu dönemde yüksek stres ya da eleştirel ortamlar, beynin bu bölgesini geçici olarak devre dışı bırakabilir.
Gence sürekli “çalış” demek yerine, yanında sessizce var olmak çoğu zaman daha güçlü bir destektir. Yanında bir kitapla oturmak, onunla aynı ortamı paylaşmak bile güven hissini artırır. Çünkü güven, dikkatin ön koşuludur.
Küçük Molalar, Büyük Dopaminler
Ergen beyni ödülle çalışır. Her küçük başarıda, beynin ödül devresi aktif olur ve dopamin salgılanır. Bu yüzden küçük aralar, minik kutlamalar, tatlı bir “aferin” bile motivasyonu sürdürür.
Araştırmalar, hafif gürültülü (örneğin bir kafedeki 70 desibel civarında ses düzeyi) ortamlarda beynin daha yaratıcı çalıştığını gösterir. Bu, ev ortamında da basit bir müzikle sağlanabilir.
Ve Son Olarak: Hareket Edin, Rahatlayın
Bir testin ardından ayağa kalkmak, su içmek, kısa bir yürüyüş yapmak… Tüm bunlar zihni yeniden canlandırır. Hatta araştırmalar, uzanmış pozisyonda olmanın stres seviyesini azalttığını ve bilişsel performansı artırdığını gösteriyor. Yani çocuğunuz yere uzanıp test çözüyorsa, belki de tam da olması gerektiği gibidir.
Sınav dönemi sadece gençlerin değil, ailelerin de sınavıdır. Kaygının gölgesinde birbirimizi kaybetmek yerine, güvenli bir zemin oluşturmak mümkündür.
Bazen yapılacak en iyi şey, hiçbir şey yapmadan yanında kalmaktır.
Ama eğer bu süreçte kaygı, dikkat dağınıklığı ya da motivasyon düşüklüğü kalıcı hale geldiyse, profesyonel destek almak önemlidir.
Birlikte çalışarak, hem sınavı hem de bu dönemi sağlıklı bir gelişim sürecine dönüştürebiliriz.